Bundan tam kırk yıl öncesi, 1983 yılında dünyada neler oluyordu? ABD ve İngiltere’de CD yani kompakt diskler üretilmeye başlanmış, ilk kez bir cep telefonu reklamı çekilmiş ve internet kelimesi ilk kez telaffuz edilmeye başlanmıştı. Müzik dünyasında ise 1983 pop müziğin altın çağını yaşadığı son yıl olarak hafızalara kazınacaktı. Synth-pop karışımlı Britpop’un adı new wave idi ve bu yeni dalga aynı zamanda çılgınlığı, ütopik fikirleri ve hırsı da ifade ediyordu. Bazı müzik eleştirmenleri tarafından yeni pop olarak da adlandırılan bu akım, ’70’lerin ihtişamlı glam ve punk rock isyanının bir devamı niteliğindeydi.
Can’t Slow Down – Lionel Richie
ABD sınırları içinde on milyon, dünya çapında ise yirmi milyon satış başarısı yakalayarak 1983 yılının en ünlü albümleri içinde yer alan albümlerden biri Lionel Richie’nin Can’t Slow Down uzunçaları. Can’t Slow Down’dan yayınlanan beş single çalışmasının beşi de Billboard Hot 100 listesine girdi ve ikisi de bir numarayı gördü: All Night Long (All Night) ve Hello. Can’t Slow Down’ı 1999’da Q dergisi tüm zamanların en iyi Motown kayıtları listesine dahil etti ve Richie’ye “Prodüksiyon değerleri yüksek, şarkı yazma becerisi zirvede bir sanatçı” yakıştırmasında bulundu. Lionel Richie biraz Stevie Wonder’dan biraz da Michael Jackson’dan etkileniyordu ve Can’t Slow Down unutulmazlar arasına adını yazdırmayı başardı.
Kill ‘Em All – Metallica
Heavy metale hardcore punk esintileri verip trash metal’e bambaşka bir ruh veren Kill ‘Em All Metallica’nın 1983 yılında yayınlanan ilk albümü. Metallica’nın çığır açan sound’u 80’lerin heavy metal yaklaşımından o kadar farklıydı ki bu albümden sonra pek çok grup onların açtığı bu yoldan gidecekti. Gelmiş geçmiş en iyi Metallica albümlerinden biri olarak kabul edilen Kill ‘Em All karmaşık riffler, çılgın sololar içeren albümde savaş, şiddet ve sokak ana temalar olarak gözümüze çarpıyor. Albümün adı ilk başlarda Metal Up Your Ass olarak düşünülmüş ama plak şirketi bu ismin ticari bir başarı elde edemeyeceğini düşünerek değiştirilmesinde ısrar edince Metallica yeni isimlerini onlara bir mesaj verir gibi Kill ‘Em All yani Hepsini öldür olarak değiştirmiş.
Let’s Dance – David Bowie
Pop ve dans kategorisinde kendine ait alanı tamamen parselleyen David Bowie’nin Let’s Dance albümü de bu sene kırkıncı yaşını kutluyor. İngiliz müzisyen Bowie’nin kariyerindeki on dördüncü albüm olan Let’s Dance’in prodüktörlerinden biri de Chic’ten Nile Rodgers. Disko, dans ve funk etkilerinin yoğun biçimde hissedildiği bu albümde Stevie Ray Vaughan da gitarıyla Bowie’ye eşlik etti. Dinleyeni kıpır kıpır eden Let’s Dance sadece ’80’leri etkilemekle kalmadı, ünlü rapçi Puff Daddy’nin Mase ve Notorious B.I.G’le birlikte kaydettiği Been Around the World şarkısında da sample olarak kullanıldı ve ’90’larda da fırtına gibi esmeye devam etti. 2016 yılında kaybettiğimiz Bowie’ye bir kez daha şapka çıkaralım.
Murmur – R.E.M.
1983 yılının en önemli albümlerinden bir diğeri de Amerikalı alternatif rock grubu R.E.M.’in ilk albümü Murmur’du. Dünyaca ünlü bir diğer müzik dergisi Rolling Stone tarafından 1983’ün en iyi albümü olarak tanımlanan Murmur sessiz ve içedönük yapısı nedeniyle dikkatleri çekiyor. Solist Michael Stipe’ın uzaktan gelen vokalleri ve şifreli şarkı sözleri, gitarist Peter Buck’ın kendine has gitar stili ve bas gitarist Mike Mills’in melodik bas hatlarıyla ön plana çıkan bu albüm zekice, esrarengiz ve derinlikli bir albüm. Radio Free Europe, Talk About the Passion, Perfect Circle ve Sitting Still bu albümün öne çıkan şarkıları oldu.
Piece of Mind – Iron Maiden
Davulcu Nicko McBrain’in yer aldığı ilk Iron Maiden albümü olan “Piece of Mind” İngiliz heavy metal grubu Iron Maiden’ın dördüncü stüdyo albümü. Grubun edebiyata olan ilgisini pek çok şarkısında belli ettiği “Piece of Mind” diğer Maiden albümlerine nazaran daha progresif öğeleriyle de dikkat çekiyor. Frank Herbert’in 1965 tarihli bilim kurgu romanı Dune’dan esinlenen “To Tame a Land”, Mishima’nın 1968 tarihli makalesinden alınan “Sun and Steel”; “Still Life”, Ramsey Campbell’ın 1964 tarihli kısa öyküsünden esinlenen ” The Inhabitant of the Lake” gibi şarkılarıyla göz dolduran bu albümde egzotik ve Yunan mitolojisinden de ilham alan şarkılarıyla “Piece of Mind” albümü de 1983’ün en önemli albümleri içinde yer alıyor.
She’s So Unusual – Cyndi Lauper
’80’ler deyince akla gelen ilk şarkılardan biri de Girls Just Wanna Have Fun değil de nedir? Lauper’ın ilk albümü de olan She’s So Unusual’da yer alan bu şarkı, yayınlandığı anda dünya çapında bir hite dönüştü ve Lauper’a ilk Billboard Hot 100 zirvesini getirdi. Ayrıca albümde yer alan Time After Time da ’80’lerin klasikleri arasına adını yazdırdı. Lauper’ın ilk albümündeki synth pop ve pop rock esintili şarkılarının temelinde yine new wave olduğunu söyleyebiliriz. She’s So Unusual’ın kapak fotoğrafının 1983 yazında Annie Leibovitz tarafından New York, Coney Island’daki Henderson Walk’ta fotoğraflandığı notunu da düşelim. Albüm bundan iki yıl sonrasında En İyi Albüm ve En İyi Albüm Kapağı kategorilerinde Grammy Awards aldı.
Synchronicity – The Police
1983’ün en önemli albümlerinden biri, The Police’in Synchronicity albümü. Jazz, reggae, world-punk gibi pek çok elementi başarıyla birleştiren bu albüm, bir ayrılık albümüydü zira Sting o yıllarda ilk eşinden boşanma sürecindeydi. Ne yazık ki The Police de daha fazla hayatta kalamayacaktı. Every Breath You Take, King of Pain ve Wrapped Around Your Finger gibi efsane Police şarkılarının yer aldığı bu albüm başarısız bir ilişkinin tasvirini ve sonrasında ayrılığın getirdiği sefaleti gözler önüne seriyor. Sting bu albümden sonra grubu dağıttı ancak yine de bu şarkılar sayesinde “acının kralı” olmaya devam etti. Albüm aynı zamanda Stewart Copeland’ın rock tarihinin en başarılı davulcularından biri olduğunu da teyit eder nitelikteydi.
Swordfishtrombones – Tom Waits
Yetmiş üç yaşındaki Amerikalı müzisyen ve oyuncu Tom Waits’in otuz dört yaşındayken kaydettiği Swordfishtrombones albümü, dramatik ve tiyatral diyebileceğimiz Shore Leave and In the Neighborhood gibi şarkılarıyla bu albümü Waits’in en eğlenceli ve çarpıcı albümlerinden biri olarak gözümüze çarpıyor. Waits’in prodüktörlüğünü tamamen kendi üstlendiği ilk albümü olan Swordfishtrombones, dünyaca ünlü müzik dergisi NME tarafından 1983 yılının en iyi albümlerinden biri olarak da gösterildi. İçerik olarak daha ağır ve derinlikli olan bu albüm, Waits açısından da dinleyici açısından da yeni bir dönemin başlangıcı oldu.
1983’te yayınlanan şarkılardan bazıları
- Down Under – Men At Work
- Sweet Dreams (Are Made of This) – The Eurythmics
- Do You Really Want to Hurt Me – Culture Club
- Afrika- Toto
- Sexual Healing – Marvin Gaye
- You Can’t Hurry Love – Phil Collins
- Allentown – Billy Joel
- ..What A Feeling Irene Cara
- Total Eclipse of the Heart – Bonnie Tyler
- Maneater – Daryl Hall and John Oates
- Maniac – Michael Sembello
- Baby, Come to Me – Patti Austin and James Ingram
- Too Shy- Kajagoogoo
