Eşsiz müzik insanı Chris Cornell’in vedasının üzerinden sadece birkaç gün geçti. Şaşkınlığımızı ve üzüntümüzü onun müziğine sarılarak geride bırakmaya çabalıyor ve onun köklerine dönerek teselli bulmaya çalışıyoruz.
Şimdi ise Audioslave’in veda albümüne, Revelations’a doğru yol almanın vakti. Sadece altı yıl boyunca aktif kalan oluşum bu süreç içerisinde boş durmadı ve diskografilerini üç albümle taçlandırdı. Chris Cornell, Tim Morello, Brad Wilk ve Tim Commerford dörtlüsü 2002 tarihli Audioslave uzunçalarından itibaren sürekli zenginleşen bir müzikal skalada ilerledi. İmza attıkları her albümün kendi içerisinde ayrı bir değeri ve dinamiği var. Revelations’ın farkı ise grup üyelerinin içinde yatan R&B, soul ve funk bağlılığını açığa çıkarıp melodilerle buluşturmasında yatıyor. Cornell’in 
soul kanallı vokalleri, Morello’nun şahsına münhasır riffleri ve Wilk’in funk’a sirayet eden vuruşları bir araya geldiğinde kaliteli bir kayıt çıkageliyor. Morello’nun “Led Zeppelin ve Earth, Wind and Fire’ın birlikteliği” şeklinde tanımladığı Revelations groove’u net bir şekilde hissedebileceğiniz parçalardan oluşuyor. Şarkıların gidişatından albümün prodüksiyon kokmayan, spontane gelişen bir yapısı olduğunu söylemek mümkün. Soundgarden’ın Superunknown albümünün miksini gerçekleştiren Brendan O’Brien sihirli elleriyle Revelations’ı parlatıyor. Cornell’in köklerine dönelim demiştik. Büyük müzisyen her ne kadar Beatles ve Led Zeppelin gibi efsaneleri yol göstericisi olarak nitelendirse de, R&B ve soul onun zayıf noktasıydı. Diğer grup üyeleri de kariyerleri boyunca etkisi altında oldukları bu kanallardan ilham alınca Audioslave evriliyor ve en deneysel işleri Revelations’ı dinleyiciyle buluşturuyor. Albümde hem Audioslave’in kanıksadığımız soundunu arayanlara, hem de grubu yeni bir pencereden deneyimlemek isteyenlere hitap eden parçalar mevcut. One and the Same albümün ruhunu yansıtırken Sound of a Gun ve Until We Fall önceki iki uzunçalara göz kırpıyor. Broken City’de Commerford imzalı bas yürüyüşleri ile kirli bir groove yaratıp kulak vermesi zevkli bir kayıt ortaya çıkarıyor. İlk kez politik meselelere dokundukları Wide Awake ise es geçilmemesi gerekenlerden. Revelations, önceki uzunçalarlarda yakaladığımız tadı vermekte yetersiz kalsa da grubun yenilikçi ruhu için bile dinlemeye değer bir çalışma.
