Beach House – 7

Albüm Kritik|

Şu sıralar rüzgarın şiddeti Baltimore’da oldukça yüksek. Şehrin sembol gruplarından Beach House da bu yılı boş geçmiyor. Üstelik sonuç sadece yılı boş geçmemek değil. 7 onların şu ana kadar ki en güçlü albümüdür.

Geride kalan yıl çıkardıkları hiç duyulmamış eski şarkılarından oluşan B-Sides and Rarities adlı alternatif çalışmayı bir kenara bırakırsak 7 Beach House adına stüdyo albümler özelinde tam üç yıllık sessizliği sonlandırıyor.  En son Thank Your Lucky Stars’ta kalmışlardı ve kariyerlerindeki iki albüm arası en uzun dönem de 2015-2018 yılları içerisinde gerçekleşti. Kendilerine bunun nedeni sorulduğunda ilk albüm günlerindeki gibi doğru zamanı beklediklerini belirtiyorlar. “Kendimizi hazır hissettiğimizde harekete geçtik.” İçerikteki on bir şarkıya kulak verdiğinizde bunu sahiden hissediyorsunuz. Sub Pop aracılığıyla yayımlanan 7′ın yapımcı koltuğunda bizzat grubu var eden ikili Victoria Legrand & Alex Scally bulunuyor. Bunu özellikle vurguluyorum, çünkü Beach House şarkı sözlerinden nota dokunuşlarına, kullanılan enstrümanlardan sound tercihine kadar kendi içinde kalan ve sadeliği öne çıkaran bir ekip. 2018 yılında da bu değişmiyor. Öte yandan grup siz farkına bile varmadan hitleşen şarkılar yazabiliyor. Sadelikle yaratılan büyük şarkılar. İlk single olarak gelen Lemon Glow işte tam olarak bu. Onun için albümü omuzlarında taşıyor desek yeridir. Lemon Glow’un yanına altı numaradaki Dive, hemen arkasındaki Black Car ve beşinci basamaktaki parça Drunk in LA’i koyabiliriz. Son perdedeki Last Ride albüm bütünlüğündeki akışta birkaç kez dinledikten sonra değerini daha iyi yansıtacak şarkılardan. Sonsuzluğa uzanan sözleriyle Dark Spring’i ise ayrı bir cümlede belirtelim. Zira hem devam eden her anıyla, hem de video klibiyle birlikte siyah bir yıldız gibi parlıyor. Mayıs 2018’i grubun tüm kariyer özelinde yeni bir kırılma hattı olarak not ediyorum. Çünkü Beach House üç yıl sonra geri döndü. Üstelik sadece bir geri dönüşe imza atmadı. Onlardan gelen bu yedinci stüdyo uzunçalar Beach House’un sound mühendisliğinde ulaştığı yüksek seviyeyi, etrafındaki dünyayı gözlemleme yeteneğini ve kariyerini keskin çizgilerle geliştirebilecek tutkuya hala sahip olduğunu kanıtlıyor. 7 mutlaka dinlemeniz gereken sıra dışı bir albüm. 

Comments are closed.