Blur – Blur

Albüm Kritik|

Kemerler takılsın. Zaman makinamızı yirmi yıl geriye ayarladık. Blur’ün britpop çizgisinden uzaklaşıp alternatif rock, bir diğer tabirle Amerikan müziğine kendini kaptırdığı yıllar.

Graham Coxon’a göre James’in playboy olduğu, Albarn’ün kendini lider olmaya kaptırdığı ve Rowntree’nin ise içki problemleriyle uğraştığı zamanlar. Sene 1997. Blur aynı isimli albümünü çıkardı ve bu hafta yıl dönümündeyiz. Grupların kendilerini kaybedip travmalar yaşamasına alışkınız. İşte Blur albümü bizim britpop dörtlümüz için bu anlama geliyor. İlk defa imajını sarsan, Oasis’le kapışmasını Amerika’da kazanıp kendi memleketi İngiltere’de kaybeden bir Blur var karşımızda. Genel anlamda bakarsak 1997’de çıkan bu albüm grubun hayranlarını çok tatmin etmese de Blur deyince aklına sadece Song 2 gelen kitle için dönüm noktasıydı. Çünkü onlar Blur’ü ilk defa tanıdı. Grup bu albümle kendini gri ülkeden atıp dünyaya açıldı. Albarn ve Coxon’ın eklektik yapısına alışkın olmamıza rağmen sadece Amerikan genç kızlarının beğenisini kazanan  Blur’ün ilk şarkısı Beetlebum The Beatles’ı hatırlatan bir şarkı. Hemen ardından dinlediğimiz Song 2 ise tekrar eden ritimlerle akılda kalıcı bir hava yakalamış. Albümün ikinci şarkısı olduğu için bu adı alan Song 2 aynı zamanda bir grunge müzik eleştirisi. on dört şarkılık çalışmada David Bowie etkisiyle garage-pop esintili M.O.R ve Damon Albarn’ün öteki yarısı Gorillaz’in ilk adım sesleri olan On My Own diğer dikkat çeken şarkılar. Deri ceketleri giydiren I’m Just a Killer for Your Love rock altyapısıyla, Essex Dog ise geçmişin fırtınalı yıllarına götürmesiyle albümü parlatanlardan. Genel olarak Blur’ün bundan tam yirmi sene önce aynı isimle yayınladığı bu albüm bir kesim tarafından intihar gibi görünse de diğer taraf onlarla hem fikir değil. Sevdiğimiz grupların farklı türlere yelken açması korkutucu olabilir ama sanatçı olmanın altın noktalarından biri de bu. Blur ekibi belki de bu kadar korkusuz oldukları için şu an tarih sayfalarına adlarını yazdırdı. Endüstrideki yirmi dokuz yılına yirmi yaşını kutladığımız bir albüm ve daha nicelerini sığdırdı Blur. Günümüz popüler müziğinin ortasında eşeleyerek şarkılar seçtiğimiz bu yıllarda da neyse ki bizi bırakmaya niyeti yok.

Comments are closed.