Burada beklentimin epey yüksek olduğunu baştan söylemeliyim. Nitekim bu kayıt benzer karanlık tınılar ve depresif şarkı sözleriyle TV Juice’a yakın. Ama Brek ters köşe müziğini Ölüpop’ta neredeyse ülke standartlarında bile temsil ettiği janrda yenilikçi bir noktaya konumlandırmamış. (Yazı: Esra Gündoğdu)
İlk şarkı Ölümümden Tut Beni albümün karanlık ve ağır hissiyatı en yüksek şarkısı. Arka plandaki synth tekrarlar şarkıyı dinlemeyi zorlaştırıyor. Brek’in bu albümü gerçek bir darkwave sever için bile kimi zaman fazla iç daraltıcı. Albümün benim için en keyifli anı ’80’ler sonu – ’90’lar başı Manchester gece kulüplerinden çıkma sounduyla Bugün Benim Biraz Şansa İhtiyacım Var. Kaybolan Benim Gemim’i ise ayrı bir yere koymak gerek. Harika bir piyano eşliğinde Berk’in synth seviyesi düşürülmüş vokaliyle kalbinize samimi bir hüzün dolduruyor. Albümün ilginç işbirliği ise İskeletor’la yapılan Dünyanın Sonunda Buluşalım. İskeletor’un tehditkar beatleri Brek’in depresif müziğine bu şarkıyı gündüz işe giderken dinlemeyi zorlaştıran bir dehşet katmış desem yanlış olmaz. Zaten Ölüpop gece ikiden sabah altıya kadar bir zaman diliminde dinlemenizin iyi olacağını düşündüğüm bir albüm. Son şarkı Gecenin Altında, Mor ve Ötesi’nin Balıklar şarkısındakine benzer ağır bir duyguyla yüklü. Eğer bir albümde sizi yol boyunca merakla içine alacak Voltran’ı oluşturan üç element müzik, vokal ve şarkı sözü ise Ölüpop’ta bu elementler arasındaki bağ Voltran’ı oluşturmaya yetmiyor. Ölüpop ismi şahane bir seçim. Ama çoğu zaman sounda uygun bulmadığım, hiç olmasa “daha iyi olurdu” dediğim olgunlaşmamış şarkı sözleri albümün kırılma noktasına en yakın tarafı. Tv Juice’ta ve Mikrodalga Sörfü’nde sizi ayağa kaldırıp dans ettiren, tatlı-karanlık denemeleri Ölüpop’ta bir yana atmışlar. Vokal önceki işlere göre bolca artan efektlerle monotonlaşmış ve sıradanlaşmış. Belki de beni yutan o bahsettiğim iç daraltıcı atmosferi yaratmak ancak bu şekilde mümkündür, bilemiyorum. Fakat tam da bu yüzden Kaybolan Benim Gemim bana bu albümün taşıyıcısı gibi geliyor. Manyetik sesler piyanodan rol çalmıyor. Vokal daha temiz. Şarkı sözleri kısacık ama bir bütünlüğü var ve bizim de anlayabileceğimiz bir hikayeyi anlatıyor gibi. Brek canlı performanslarına bir kaç kere denk geldiğim ve sahnedeki duruşlarını çok beğendiğim bir grup. Ölüpop’ta ise aksak ve telaşlı bir his uyandıran şarkı dizilimi müziklerinden alabileceğimiz tadın önüne geçiyor. Sanırım en iyisi albüm kaydını sahnedekine benzer bir enerjiyi beklemeksizin dinlemek. O zaman Ölüpop’un karanlık sularında, Brek’in yarattığı ütopik ve tüm yolların hüzne çıktığı bu evrende, güvenle dolaşacak bir geminiz olabilir.
_
Üst Fotoğraf: Fakih Kademoğlu