“Bunları nasıl sevmezsin ki?”

Röportaj|

Ülke yer altı sahnesinden dikkat çeken ekip The Young Shaven debut uzunçalarını Hidden Hips adıyla geçtiğimiz bahar yayımladı. Bu gelişmenin merkezinde grubun kapısını çaldık ve onların tüm kariyerini detaylandıran bir röportaja uzandık. (Röportaj: Gökçe Özakman // Çeviri: Merve Dağlıoğlu)  

Bu enteresan dörtlünün bir araya geliş hikayesi nedir?

Archie Mckay (vokal) : Ağustos 2011. İzmir. Jake ve Archie Amerikalılar olarak Türkiye’de buluşur. Tam daha da kötüsünü bekleyen bu iki kişi garajdan Afrika psikiya ve falan filana kadar birçok müzik türü üzerinde güçlü bir şekilde bağ kurarlar. Yaz 2012. Jake ülke dışına atılmasının ardından Archie’nin koltuğunda kaldığı İstanbul’a taşınır. Ekim 2012. Dinleyicilerin çoğunun haberinin olmadığı bir Iggy/Stooges cover grubu olarak Raw Power, Beyoğlu’nu terörize etmeye başlar. Kadro vokalde Archie, gitarda Nate Lomax, bass gitarda Matt Loftin ve davulda Erdem Eroğlu’ndan oluşur. Erdem ilk gösteriden sonra yerini Graham Alexander’a devreder. Nisan 2013. Nate İstanbul’dan ayrılır ve yerine Todd’un geçmesini önerir. Archie, Todd’u ve atkuyruğu saçını ilk kez gördüğünde korkar fakat hokeye ve mizaha olan sevgisini merak eder. Ocak 2014. Archie, Jake kanalıyla Volkan Karaman ile tanışır ve ikili V.A.G.S. adı altında hem orijinal parçalar, hem de karanlık coverlar yapar.

24 Mayıs 2014. The Young Shaven, vokalde Archie, gitarda Volkan, bass gitarda Jake, davulda Sean de Koekkoek ile ilk kez gruplarının fotoğrafçısı Gregory Dzeidzis’in düğününde çalar. Bir sağdıç olarak Archie, konuşma konusundaki hoşnutsuzluğundan dolayı genel olarak konuşmasını Velvet Underground’un I Found a Reason şarkısı olmak üzere bazı cover ve orijinal şarkılar ile yapar. Ekim 2015. The Young Shaven, Venüs Stüdyoları’nda ilk EP’lerini kayıttan birkaç gün sonra Vietnam’a dönen ikinci davulcuları Xavi ile kaydederler. Ardından Mert Akgül yerine geçer. Şubat 2016: Volkan, The Away Days’e katılır. Geçmiş Olsun! The Young Shaven’a gitarist olarak Todd katılır. The Young Shaven kadrosu bu noktada davulda Erdem Eroğlu, klavye tuşlarında ise Mert Akgül’e kayar. Armonika oyuncusu olarak da Max Kornhauser gruba katılır. 10 Aralık ’16. Orkun grubu ilk kez görür ve Archie Mckay’in gergin sesine rağmen havalara uçar. Grubun  özellikle de Fransız dinleyiciler için erotik bir tonu olduğuna ikna olur ve gruba katılmaya karar verir. Erdemin davulcu olarak gruptan ayrılmasının ardından Orkun, 20 Ekim ’17 tarihinde grupla ilk konserini verir ve dinleyiciler arasında Fransız-Kanadalı hiç kimse yoktur.  

Müziğinizle bu ülkede azımsanmayacak bir kitleye ulaştınız. Üstelik Türkiye’de yabancı dilde müzik yapmak, kabul görme kaygısı açısından herkesin cesaret edemeyeceği bir hamle. Peki size bu ülkede yaşamayı ve müzik yapmayı tercih ettiren motivasyonlarınız nelerdir?

Archie: Hamburg’taki The Beatles, The Monks, Almanya’da tesadüfen “Anti-Beatles” olarak adlandırılan bir grup Amerikan askeri ve yine Almanya’dan Can grubundan Malcom Mcmooney ve Damo Suzuki, bununla birlikte biraz daha zorlarsak Ginger Baker da Lagos’ta yaşıyor. Göç etmeyi seçen bir çok müzisyen harekete geçti, güçlendi ve daha başarılı oldular. Hepimizin müzikal bir geçmişi olduğundan bizim için tavuk-yumurta senaryosu gibiydi. Asıl motivasyonumuz söyleyecek bir şeylerimiz olmasıydı. Aslında Türkçe şarkı söylemiyoruz ama söylediklerimizi kesin bir hükümle ilettiğimizden dinleyici de bize tepki veriyor.

Bununla beraber doğru şarkı oldukça Türkçe şarkılar da çalmak isteriz. Örneğin Gezi Olayları zamanında yazılan Perv şarkımız için Türkçe cümleleri sanki yabancı bir defterden çıkmış gibi kullanmak istedim. Liam Murray ile birlikte yazdığımız Hadi Hadi İyi Akşamlar isimli yeni bir şarkımız var. Kelimenin tam anlamıyla Liam ve ben sarhoş bir halde Beyoğlu’nda iken bir anda şarkıyı söylemeye başladık ve bu bizim için eğlenceli bir şarkı oldu. Müziğini de sonradan yazdık.

[spotifyplaybutton play=”https://open.spotify.com/album/7LUIfEfu6y3kFJiHowoqcO?si=onCuuNq8QHmsqhakgjoLiQ”/]

Bir EP ve beş single’ın ardından uzun zamandır beklenen bir uzunçalar Hidden Hips. On parçadan oluşan bu taze albümün oluşum sürecini kendi içinizde nasıl değerlendiriyorsunuz?

Archie: Uzun bir süreçti ama bu bize şarkıları canlı daha yapılandırmak için yardımcı oldu. Parçaları BAU’da kaydettik. Yiğitcan Akçelik enstrumanları kaydederken şekillendirmede de bize çok yardımcı. Bazı zamanlarda da stüdyo tadilattaydı. Çoğu zaman öğrencilerin şaşkın bakışlarıyla kullandık asansörü.  Albümdeki tüm şarkılar canlı setimizin birer parçasıydı. Mix ve Master konusunda da Ian Button ile yeniden çalışmak harikaydı.

Yayımlanmasının üzerinden çok kısa bir süre geçmesine rağmen yeni albümünüz Hidden Hips için aldığınız tepkiler fazlasıyla iyi, fazlasıyla güzel. Xgergedan etiketiyle çıkan bu albümün müzikal anlamda size getirileri ne oldu?

Archie: Aldığımız geri dönüşlerin iyi olduğunu duymaktan çok memnunum. Bence hepimiz albümde bir tema olmamasına rağmen parçaların birbiriyle olan uyumuna ve her anlamda bir bütün gibi hissettirmesine aslında şaşırdık. Bunu ilk EP’mizde de yapmaya çalıştık. Kapak tasarımı da baklavanın üstündeki şerbet ya da rakıdaki su gibi oldu. Albümün başarısı da ortada.

Her konseriniz için kendinize özgü ve hepsi de birbirinden bağımsız olan afişler tasarlıyorsunuz. Peki son konser afişiniz yeni albümünüz Hidden Hips’ten bir şarkı olsaydı bu hangi şarkı olurdu?

Archie: Son afişimiz, Yann McDowell tarafından tasarlandı. Afişte de, Thick Heads parçasındaki gibi korku temelli enerjiye karşı güçlü ve asi bir tepki var. Harika bazı sanatçılarla bu kadar yakından bağlantılı olduğumuz için gerçekten şanslıyız, görsel ve işitsel olarak kafalarımız da her zaman fikirlerle dolu. Todd, Pendor için fazlasıyla Ziggy Stardustvari, Orkun ise kucağında göz bantlı bir kedi tutan çocuk tasarımı ile çıkagelmişti.

— — —

“Ama evet o geceyi görselleştirmek, orada ne olduğunu sonradan hatırlamak için harika bir yol. Posterlere bakarak ve grup için olan kadro değişikliklerinin ne zaman gerçekleştiğini size söyleyebilirim.”

— — —

Sahnedeyken izleyiciyle sürekli olarak etkileşim içerisindesiniz. Her şey anlık, her şey olağan gelişiyor. Bilhassa İstanbul gibi bir şehirde, izleyiciye soluk olacak nitelikte bu deneyimi yaşatma fikri gerçekten muazzam. Sizce bu samimi ve doğal tavrınız yaptığınız müziği ne derece besliyor?

Archie: Tecrübe sahibi olacak kadar uzun zamandır bu işin içindeyiz. Ayrıca hata yapmaktan da korkmuyoruz. Bir grup olarak hepimiz çok farklı müzik türlerine karşı ilgimiz var. Todd seninle bütün gece The Allman Brothers hakkında konuşabilir. Londra’da yaşarken de zirvede olan bir sürü gruba tanıklık etti. Jake’in geniş bir müzik bilgisi var ve mutluluğunu yüzünden okuyabilirsiniz. Orkun metal kökleri olan bir ruha sahip ve ben de etkileyici ve orijinal sanatçılara yöneliyorum. Gerçekten düşündüğünüzde müzikten çok zevk alıyoruz. Pendor’da ilk kez sahneye çıktığımızda, keyifli ve karşılık veren bir seyirciye çalmıştık. Gerçekten muhteşemdi.

Müzik piyasasında alışılmışın dışında bir kimlik oluşturdunuz. Peki yarattığınız bu kimlik ilham aldığınız hangi isimlerin izlerini taşıyor?

Archie: The Monks, The Fall, The Kinks, Sparks, Stooges, Trio, D.C. Berman, Cab Calloway, Josephine Baker, Dylan Thomas, Albert Camus, Mikhail Bulgakov, Martin Parr, Angela Carter ile başlayabiliriz. Ayrıca San Francisco’da 2000-2010 seneleri arasında içinde bulunduğum müzik ve sanat çevresi de sonsuz bir enerji ve yetenek ile doluydu. John Dwyer da (Coachwhips, Oh Sees) iş etiği ve saf yaratıcılık açısından büyük bir ilham kaynağı. Ayrıca Jake ve ben aynı kaykay / paten kültürü içinde birlikte büyüdük.

Jake Kanelos (bass) : The Modern Lovers, The Clean, Television Personalities ve De La Soul.

Todd Gibson (gitar) : Bebek telsizinden sesleniyorum. Miles Davis. John Coltrane’ın Atlantic Records’taki ‘58-’64 yılları arası. ’50’lerin sonu, ’70’lerin başı ya da ’50’lerin ortalarını düşündüğünüzde Gil Evans’ın albümleri ve Hendrix’in ölmeden önce yaptığı her şey. The Ventures’ın 1964 yılına kadar belki de Led Zepplin’in ilk iki albümü kadar etki yarattığını bilmiyordum. Orijinal Stooges albümleri de oldukça önemli. Bunları nasıl sevmezsin ki?  Rock and roll ve jazz! Muddy Waters’dan Electric Mud ise sevdiğim diğer bir büyük albüm.

Orkun Bagatur (davul) : The Police, Prince, Téléphone -grup, cihaz olan değil-  Motown Classics ve Niles Rodgers, Quincy Jones gibi efsanevi üreticiler.

-The Young Shaven ruhunu bir kelimeyle anlatmanız istenseydi bu kelime ne olurdu?

Archie: Dayanma Gücü.

Comments are closed.