Çağıl Kaya üç yıl aradan sonra yeni uzunçalarını Şimdilik Her Şey Yolunda adıyla servis etti. Kaya hattın diğer ucundaydı ve onunla hem yeni albüm sürecini, hem de gelecek planlarını konuştuk.
Öncelikle Şimdilik Her Şey Yolunda için tebrikler. Neler hissediyorsun albümle ilgili?
Son derece heyecanlıyım tabii. Yoğun bir çalışma ve uğraş verdik. Ortaya çıkan sonuçla ilgili iyi hissediyorum.
Tam olarak ne zamandır bu albüm üzerine çalışıyorsun?
İlk albümden sonra yavaş yavaş parçalar oluşmaya başlamıştı aslında. Yaklaşık bir sene içinde yeniler de eklenerek Ocak ayındaki kayda kadar sürdü çalışmalar.
Kayıt süreci nasıldı? Sana eşlik eden ve albüm kapsamında birlikte çalıştığın isimler kimler?
Kaydı ilk albümde olduğu gibi yine İTÜ MIAM Kayıt Stüdyosunda Can Karadoğan gerçekleştirdi. Albümde piyanoda Ercüment Orkut, davulda Cem Aksel, saksafonda Tamer Temel, gitarda Eylül Biçer ve basta Matt Hall var. Kayda kadar geçen yoğun ve verimli bir prova süreci bizim için her şeyin son derece net olmasını sağladı diyebilirim. Dolayısıyla iki gün süren güzel bir kayıt oldu. Bu anlamda albümde çalan müzisyenlerin emekleri çok ama çok büyük gerçekten. Parçaları gönderdiğim andan itibaren üzerlerine düşünüp neler yapılabileceği hakkında fikirlerle bir araya geldik ve nasıl bir müzik olacağını beraberce planlayıp karar vermiş olduk. Uzun zamandır birlikte çalıyor olmamızın yarattığı rahatlık ve birbirimizi iyi anlıyor olmamız da ortaya çıkan müziğe her zaman çok şey katıyor tabii
Şarkı sözlerinde umutsuzluk diyemem ama bir karamsarlık var. Albümün ismi ise tam aksi yönü gösteriyor…
Tüm dünyada ve kendi ülkemde bu kadar büyük kötülük, haksızlık, adaletsizlik, eşitsizlik hüküm sürerken bir çok insan gibi benim için de hayat maalesef umut dolu değil. Bu anlamda şimdilik her şey yolunda diyerek bir kısmımız olan biten karşısında gerçekten kayıtsız kalıyoruz. Hiç ses çıkarmamayı, sanki hiç bir şey olmuyormuş gibi davranmayı tercih ediyoruz. Bir kısmımız da aklımızı yitirmemek için kendi kendimizi sürekli “şimdilik her şey yolunda” diyerek telkin etmeye çalışıyoruz. Daha önce bir kaç kez daha söz ettim, albümün adı Mathieu Kassovitz’in La Haine adlı filmindeki bir hikayeden geliyor. Ne demek istediğimi de galiba en iyi bu hikaye anlatıyor: “Ellinci kattan düşen bir adam, geçtiği her katta kendini rahatlatmak için şunu demiş: ‘Buraya kadar her şey yolunda… Buraya kadar her şey yolunda…’ Düşen bir toplumun hikayesi bu. Önemli olan düşüş değil, yere iniştir.“
Bir önceki uzunçaların Bir Parça Ay Biraz Kuş’tan bu yana üç yıl geçti. Sence tavır olarak o albüm ile Şimdilik Her Şey Yolunda arasında ne gibi nüanslar var?
Galiba Şimdilik Her Şey Yolunda hem müzikal ifade, hem de sözel anlatımda biraz daha cesaretli davrandığım bir albüm. Bir Parça Ay Biraz Kuş daha heyecanlı, umutlu ve doğayla iç içe ögeler içerirken bir yandan da içsel karamsarlığımı anlatıyordu aslında ama sanıyorum iki albüm arasında geçen süreçte daha gri ve daha karanlık ve şehre dair ögeler iyice yoğunlaştı. Belki kendi sürecim içinde yaşadığım dönüşüm daha net ve sert oldu, tanımlaması biraz zor galiba.
Albümde iki cover şarkı yer alı Bu tercihte bulunmandaki amaç neydi?
Farklı türde şarkıları tamamen kendi tarzım içinde yorumlamayı ve bambaşka bir şeye dönüştüğünü duymayı seviyorum galiba. Dinleyicinin alışkın olduğu versiyon dışında yeni bir denemeyle karşılaştığında verdiği tepkiyi görmek de hoşuma gidiyor sanırım. İkisini de ilk albüm çıktığından beri sahnede çalıyoruz aslında. Ve Ben Yalnız’ı Sevinç Tevs’in sesinden ilk dinlediğimde çok etkilenip söylemek istedim. Mor ve Ötesi’nin Deli şarkısı da aynı şekilde sevdiğim bir parça. İkisinin de düzenlemeleri Tamer Temel’e ait.
Sanırım içerikten bir klip çalışması yolda. Video hangi şarkıya geliyor?
Evet, geçtiğimiz hafta albümün ilk parçası ‘ne zaman ölsem’ için bir klip çektik. Benim de içinde bulunduğum Kast (Kadıköy Sanat Tiyatrosu) oyuncularıyla beraber iki günlük eğlenceli bir çekim gerçekleştirdik. Heyecanla bekliyorum.
Seni canlı dinlemek isteyenler için en yakın tarihli konserini paylaşır mısın?
En yakın konser 6 Temmuz’da İstanbul Caz Festivali kapsamında Kadıköy’de gerçekleşecek olan Gece Gezmesi etkinliği içinde Livingroom’da olacak. O gece pek çok konser var, biz de bekleriz gezenleri (Gülüyor)
Yakında solo çalışmaların dışında başka projeler de olacak mı?
Bir şeyler eksik adında kolektif bir çalışmamız var. Alper Yılmaz, Volkan Öktem, Tamer Temel ve Serhan Erkol ile. İçinde Türkçe rap de olan kendi bestelerimizden oluşan bir albüm kaydetmeyi düşünüyoruz. Benim için ilk sırada bu proje var sanıyorum.