Djivan Gasparyan yaşamını yitirdi

Zaman Makinası|

Dünyaca ünlü Ermeni duduk sanatçısı Djivan Gasparyan doksan iki yaşında hayatını kaybetti. Gasparyan’ın ölüm haberini kendisi ile aynı adı taşıyan torunu duyurdu. Gasparyan JR, konuyla ilgili, “Dünya bu gece hayal edilemez bir kayıp yaşadı. Huzur içinde yatsın” ifadelerini kullandı.

Djivan Gasparyan 12 Ekim ’28 tarihinde o zamanki adıyla Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlı Solak kentinde Muşlu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. altı yaşında duduk çalmaya başladı. Henüz küçükken annesini kaybetti, babası da İkinci Dünya Savaşı için cepheye gitti. Gasparyan çocukluk çağını yetimhanede geçirdi ve kendi deyimiyle yalnız başına büyüme sancısını derinden hissetti. 1947 yılında Moskova’ya gitti. Takvimler 1948’i gösterirken Tatul Halk Müziği ve Dansları Topluluğu ve Erivan Filarmoni Orkestrası’nın solisti oldu. UNESCO’nun dünya çapındaki yarışmalarında 1959, 1962, 1973 ve 1980 yıllarında dört madalyaya layık görüldü.

Gasparyan, Sting, Peter Gabriel, Hossein Alizadeh, Erkan Oğur, Michael Brook, Brian May, Lionel Richie, Derek Sherinian, Ludovico Einaudi, Luigi Cinque, Boris Grebenshchikov, Brian Eno, David Sylvian, Hans Zimmer gibi birçok sanatçıyla işbirliği yaptı. Kült müzisyen tüm bunlara ek olarak Oslo’da gerçekleşen 2010 Eurovision Şarkı Yarışması’nda Ermenistan adına yarışan Eva Rivas ile sahne aldı ve Eurovision Şarkı Yarışması’nda performans sergileyen en yaşlı kişi oldu.

Djivan Gasparyan’ı tüm gücümüzle selamlarken bundan tam yirmi bir yıl öncesine uzanıyor ve onun Nisan 2001’de Makedonya merkezli kültür-sanat dergisi Blesok için verdiği röportajdan bir sekansa gidiyoruz:

“Şu an 72 yaşındayım ve sağlık konusunda kendimi çok iyi hissediyorum. Babam ve dedem uzun yaşadılar. Dedem 97, babam 95 yaşında öldü. Uzun ömürleri muhtemelen çalışmalarının bir sonucuydu. Babam çalışmayı hiç bırakmadı. Hiç doktora gitmesi gerekmedi, hiçbir hastalığı olmadı. Benim daha çok fazla şey yapacak enerjim var. Sürekli meşgul olduğum için Ermenistan’da çok saygı görüyorum. Geçenlerde Moskova’da adım anıldığında 4000 kişi ayağa kalktı ve aralıksız 15 dakikadan fazla beni alkışladı. Devam etmemi sağlayan, aynı hızda çalışmaya devam etmem için bana güç veren şey işte budur. Yaşlanmaya vaktim yok.”

Comments are closed.