Farklı müzikal geçmişe sahip müzisyenlerin yepyeni bir oluşumun temellerini atma süreci bir yapbozun parçalarını bir araya getirmeye benziyor. Uyumlu bir bütün ortaya çıkarabilmek için herkes kendi özünden ve anlayışından bir tutam ekliyor.
Frekanslar eşleşirse her şey zahmetsizce yerli yerine oturuyor ve dikkate değer bir çalışma karşılıyor bizi. Synth rock dörtlüsü Eqho bu uyumu yakalayan en taze ekiplerden. Vokal ve electronic dokunuşlarda Başar Ünder, gitarda Berke Hatipoğlu, synthesizer başında İlke Hatipoğlu ve davulda Nedim Ruacan’ın yer aldığı Eqho debut kısaçaları Square One‘ı geçtiğimiz günlerde dijital mecralardan dinleyicinin beğenisine sundu. EP’de ekibin 2015 ve 2016 yılları arasında kaydettiği dokuz şarkılık demo çalışmasından seçilen dört parça ses veriyor. Eqho soundunu “bir déjà vu anı gibi karanlık ve güçlü fakat bir o kadar da çekici ve dinamik” sözcükleriyle betimliyor. Sahiden de öyle. Güçlü altyapıların üzerinin temiz ve derin vokallerle işlendiği bir albüm Square One. Karanlık elementlerin albüme yön veriyor olduğu gerçeği sizi yanıltmasın. Minimal dokunuşlar zaman zaman bir ışık hüzmesi yaratıp kalbinizin atışını hızlandırıyor ve aydınlığı merkeze alıyor. Kayıt ve prodüksiyon sürecinin bütün aşamalarında aktif bir şekilde rol alan dörtlünün soundunda analog, modüler synthesizer ve harici ekipmanlar ağırlıkta. Bu çeşitliliğe grup üyelerinin hayli yüksek enstrüman hakimiyeti eklendiğinde çekim gücü yüksek melodiler ilişiyor kulağınıza. Dinlerken kendinizi bir hikâyenin merkezinde bulabileceğiniz Enigma açılış parçası oluyor. Kısaçaların Türkçe sözlü tek parçası İstersen’in ardından ilk dinleyişte kendimi teslim ettiğim Sunshine So Bright geliyor. Yer yer yakalayabileceğiniz Depeche Mode tınısı da şarkıyı karşı konulamaz bir konuma ulaştıran etkenlerden. Annelerin, çocukların, aşıkların, tüm insanların umudunu kestiği karanlık dünyamızı resmederek başlayan fakat sonrasında “Krallıklar yıkılacak” ve “Dünyayı değiştirebilirsin” dizeleriyle umut aşılayan Standing on the Edge vurucu sözleriyle siyahı ve beyazı aynı anda yaşatıyor. Hissiyatı yoğun bu dört şarkının dördü de nakış gibi işlenmiş diyebilirim. Grubun bundan sonraki işlerine dair buyük umutlar vaat eden Square One‘a kulak kabartmakta ve bu değerli ekibi takibe almakta fayda var.