Foo Fighters – Foo Fighters

Albüm Kritik|

Dümeni çeyrek asırlık bir albüme çeviriyoruz. Damarlara katıksız bir agresif sound zerk eden 1995 tarihli Foo Fighters’tayız. Dave Grohl’un zamanın ötesinde değer taşıyan eşsiz tarzını inşa ettiği bu kayıt kutlanmaya değer.

Kurt Cobain’in trajik vefatının ardından içindeki boşluğu ancak müzik yapmaya devam ederek doldurabileceğini anlayan Dave Grohl, yaşadıklarıyla barışıp bir kuşağın sesi olma yolunda ilk sıçrayışını gerçekleştiriyor. Bununla birlikte başlangıçta henüz bir grup kimliğine bürünmeyen Foo Fighters’ın ayak izlerini de görüyoruz. Yıllar sonra dönüp bakıldığında ekibin kendi çizgisinde ilerleyişini daha net gösteriyor bizlere. Bir nevi Grohl’un solo projesi olarak nitelendirebileceğimiz Foo Fighters, mücadelesine ve müziğe dört elle sarılışına tanıklık etmemizi sağlıyor. Uzunçalarda ses veren tüm şarkıların besteleri ona ait. Vokaller, gitarlar ve davullarda onun imzası var. Grohl yalnızca bir hafta içerisinde kaydettiği albümde içindekileri en son damlasına kadar dönüştürüyor. Merkezde çiğ ve parlatılmamış şarkılar var. Grunge, pop ve hardcore punk birbiriyle çarpışıp etrafa saçılıyor. Kontrolden çıkan melodiler çatlaklardan sızarak yerini buluyor. İlk şarkı This Is A Call ile buluşuyoruz. Dave Grohl kayıt hakkında, “Söylenecek o kadar çok şey vardı ki en sonunda anlamsız sözler yazdım ama nakarata baktığınızda benim için çok şey ifade ediyor. Sonunda geçmişime veda ettiğim yer burası” yorumunu getiriyor. Sonrasında hız kesmeden I’ll Stick Around karşılıyor bizi. Hafif bir başlangıcın ardından patlama etkisi yaratan nakaratı ve güçlü davul kayıtları ile ekibin imza haline gelecek tavrının habercisi oluyor. Pop kanalından ilerleyen Big Me hoş bir tat bırakırken, Alone + Easy Target sizi enerjisiyle peşinden sürüklüyor. Oh George ise esin kaynağı grunge olan lezzetli bir kayıt. Albümdeki çoğu şarkı gibi karmaşıklıktan uzak fakat asla tekdüze değil. Weenie Beenie ve Wattershed üzerine ayrı bir not düşmek gerek. Kışkırtıcı havasıyla Grohl’un hardcore punk günlerine ışınlıyor ve sarsıyor. Albümün eksiksiz bir müzik işçiliği sunduğunu iddia etmek mümkün değil fakat Foo Fighters’ı albenili kılan çiğ ve gürültülü ruh bu şarkılarda saklı. Ekibin günümüzde bir müzik grubundan çok daha fazlasını temsil etmesi ve tavrını günümüze taşıyabilmesinde bu çalışmanın payı yadsınamaz. Grubun diskografisinde çoğu kez bir kenara itilen Foo Fighters, çıtanın giderek daha da yükseleceğinin nüvelerini oluşturmuştu. Onları daha derinden anlamak ve serüvenlerinin bir parçası olmak için bu kült albüm hakkını vererek dinlenmeli.  

Comments are closed.