Hedonutopia – Beyaz Durak

Albüm Kritik|

Yerli sahnenin en üretken gruplarından Hedonutopia’nın yeni albümü, içinden geçtiğimiz karanlık dönemin mutlak bir özeti olma özelliğini taşıyor. Sene sonuna yaklaşırken modunuza eşlik edecek yegane kayıtla karşı karşıyasınız.

Fırat Küçek ve Kerem Feyzi’den oluşan Hedonutopia, yerli sahnenin Beach House’u olarak da bilinir. Grubun synth melodileri üzerine inşa ettikleri enfes gitar riffleri ve karanlık sözleri ile sizi hızlıca farklı bir moda çekme özelliği ağır basmakta. Pandemi döneminde kaydedilen beşinci stüdyo albümleri Beyaz Durak’ta da bu durum devam ediyor. İçinden geçtiğimiz bu dönem, müzisyenlerin daha az canlı performans sergileyebilmelerine yol açtı. Hedonutopia ise bu dönemi verimli geçirenlerden. Grubun önceki işlerine aşina iseniz ilk dinleyişte pandeminin etkilerini albümde hissedebilirsiniz. Beyaz Durak, tam bir 2020 albümü. Yeni albüm ile açılan bu yepyeni sayfa ise hiç olmadığı kadar karanlık. Albümün açılışını Bırak Gideyim ile yapıyoruz. Dream pop ile arabesk havanın buluştuğu bir noktadan albüme başlangıcı verdiğimizi söyleyebilirim. Açılış şarkısı ile Hedonutopia klasik dream pop tınılarından sıyrılarak yepyeni bir dünya vaadediyor. Evde kaydedildiğini ve prodüktörlüğünü kendilerinin üstlendiğini düşününce albüm başlangıcında birazcık daha deneysel davrandıklarını söyleyebiliriz. Ardından gelen Meteor şarkısı ile grubun özüne dönüyoruz. Meteor, grubun diskografisindeki açık ara en iyi şarkılardan biri olarak öne çıkıyor. Senenin en iyilerinden olmasının yanı sıra albüme genel olarak hakim olan duygunun çok mutlak bir özetini geçiyor: “Yıldızlar kayar / Meteor düşer”. Grubun diskografisine önemli katkı sağlayan bir diğer şarkı da Bronz oluyor. Bazen bir şarkı duyarsınız ve tekrar tekrar döndürmek istersiniz. Öyle ki gece yatağa yattığınızda da o şarkının melodisi aklınızın arkasında bir yerlerde çalmaya devam eder. Adeta düşüncelerinizin arka fonda çalan müziğidir. Bu şarkıları bulmak çok nadirdir. Bu nedenle de bulunca asla bırakmamak gerekir. Synthi besleyen gitar riffleri ile Bronz benim için bu şarkılardan biri oldu. Bir diğer enfes gitar geçişi ise albüm sonlarına doğru Okyanus ile geliyor. Vokallerin getirdiği huzur ile albümün genel havasından doğan anksiyeteniz iç içe geçiyor. Hedonutopia’nın bir önceki albümü hakkında yazarken “Akışı değiştirmeye çabalarken insana gelen yorgunluk hissini anlatıyor” demiştim. Beyaz Durak’ta ise insanın üzerine çöken bu yorgunluk hissi ile boğuşmasına tanıklık ediyoruz. Genel olarak dinleyicilerinin -ve muhtemelen kendilerinin- içerisinden geçtikleri dönemi özetlediklerini söyleyebilirim. Beyaz Durak, dinledikçe daha fazla anlamlandırabildiğiniz ve küçük bir salonda sıcak bir konser ile içselleştirilmeyi hak eden bir albüm. Bir önceki albüm Arzu Ütopyası’nın gölgesinde kaldığını düşünsem de Hedonutopia beşinci albümü ile sizi hayal kırıklığına uğratmıyor.

Comments are closed.