İsveçli psychedelic voodoo rock triosu The Blue Ruin üçüncü ve son albümleri Back to the Plan B ile 19 Nisan günü Teaserama Fest kapsamında ilk kez İstanbul’a geliyor. Vokal ve elektronik gitarda Sundus Abdulghani, vokal ve bass gitarda Jens Möller ve davulda Mats Åberg ile The Blue Ruin’in müzikal yolculuklarını irdeledik. Onların yeni albümlerini Bandcamp üzerinden dinleyebilirsiniz. (Röportaj: Merve Dağlıoğlu)
Son uzunçalarınız Back to the Plan B Ekim 2018 yılında raflardaki yerini aldı. Şimdi dönüp baktığınızda önceki kayıtlarınız ile son albümünüz arasında müziğiniz sizce nasıl evrildi?
Kendinden taviz vermeyen, uzlaşmasız ve sınırlanamaz diyebiliriz. Aslında geçirdiğimiz bu evrilmenin altını “şu şekildedir” diye çizemeyiz. Bu nedenle çok fikrim de yok. Ama olduğu gibi diyebiliriz… Sadece çılgınlığımızı artırmaya ve içimizdeki canavarı çok fazla olmamak kaydıyla evcilleştirmeye, daha doğrusu içimizdeki canavarla arkadaş olmaya çalışıyoruz. Evet, kesinlikle öyle.
Peki hiç müzikal planlarınız değişti mi? Plan A neydi? (Gülüşmeler)
Haha! Aslında sürekli değişiyor. A planından B’ye, B’den C’ye sonra yine B planına dönüyoruz. Kayıt gününde planımız neyse banda da o geçiyor. Tercih ettiğimiz ise tıpkı bir müzik günlüğü gibi olabildiğince hareketli ve canlı olması. Bu sebeple de planlanan hızın, etkinin ve doluluğun hep aynı olmasını beklemiyoruz. Açıkçası ortaya ne çıkacağını biz de bilemiyoruz.
The Blue Ruin olarak yaptığınız müziği voodoo rock olarak tanımlıyorsunuz. Voodoo rock üçlüsü olarak bu tarzın olmazsa olmazları ve kesiştiğiniz noktaları neler?
Bahsettiğin gibi bir müzik tarzı olarak voodoo rock karanlık, boğucu, çıplak olmalı ve en önemlisi içindeki akıl hastası ile yakın bir ilişki kurmalı. Hayır, hayır şaka yapıyorum. Aslında yapmıyorum! Değil mi?
Şarkı sözlerinize baktığımda romantizm, ihanet ve düş kırıklığı görüyorum. The Blue Ruin’i bu konuda şarkı yazmaya motive eden hisler neler?
Bence hepimizin kendisini müzikle ifade etmesini sağlayan farklı nedenleri ve motivasyonları var. Bu bazen kötü bir ruhun şeytan çıkarması gibi aslında. Sağı solu belli olmayan bir şiir ve kelime oyunu.
— — —
“Bu öyle bir his ki onu bir kağıt parçasına hızlıca not düşmen veya aklından çıkarmak için yüksek sesle söylemen gerektiğini biliyorsun.”
— — —
İsveçlisiniz, ben de bir buçuk yıl İsveç’te yaşadım. Bize biraz şehir ve müzik ilişkisi ve şehrin üzerinizdeki etkisi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Ah! çok güzel, görüştüğümüzde biz de senin deneyimlerini dinlemek isteriz. Bildiğin gibi şehir yılın büyük bir bölümünde karanlık ve sessiz. Bunun da üzerimizde çok etkisi var. Şehir hem biraz içeriye odaklanmamızı hem de içe dönük olmamızı sağlıyor. Bu da yaptığımız müzik türüyle çok güzel eşleşiyor. Şehirde güzel vakit geçirmenin püf noktası zihnini rahatlatmak ve konforlu bir hale getirmek için keyifli arkadaşlarınızın, şarabınızın ve atıştırmalıklarınızın olması!
The Blue Ruin’in kendini en iyi ifade ettiği ve “biz tamamen buyuz” dediği parçası ne? Bir hikayesi var mı?
The Blue Ruin olarak bizi tek bir parça yerine yakın zamanda iki şarkımızın kombinasyonu tanımlıyor diyebiliriz. Örneğin Back to the Plan B albümümüzde bulunan The Game ve Foxy Tail hem sahne üzerinde hem de dışında dinamiklerimizi oldukça güzel tanımlıyor. Tam olarak “rafine edilmiş delilik” diyebiliriz.
Bize The Blue Ruin’i üç kelime ile anlatsanız?
Vahşi, Samimi ve Feromon dolu. (*Feromon Karşı cinsi uyaran madde)
Sona doğru gelirken sizi Teaserama Fest’te gürültücü Reptilians From Andromeda ve enerjik Seconhand Underpants ekibi ile aynı sahnede göreceğiz. İstanbul’a gelmeden önce neler söylemek istersiniz?
İstanbul ile ilgili muhteşem şeyler duyduk! İstanbul’u hem bir turist gibi ziyaret edip hem de sahnenin altını üstüne getirerek 2019’un bu anını kendimiz için özel kılmak istiyoruz. Hem Reptilians From Andromeda hem de Secondhand Underpants ile birlikte çalmayı ve hem seyircileri hem de bizi coşturmalarını sabırsızlıkla bekliyoruz. Tabii bu bizim için de geçerli! Son olarak, BacktotheSound olarak platformunuzda bize de yer verdiğiniz için teşekkür ederiz.
Biz teşekkür ederiz içten yanıtlarınız için. Konserde görüşmek üzere!