Dünyaca ünlü jazz piyanisti, besteci ve ekip lideri Ahmad Jamal doksan iki yaşında hayatını kaybetti. Açıklamayı müzisyenin eşi gerçekleştirdi.
Müzisyenin kızı Sumayah Jamal ise New York Times’a konuştu ve babasının vefat sebebinin prostat kanseri olduğunu söyledi.
Ahmad Jamal, jazz dünyasının ikon ismi Miles Davis’in yakın arkadaşıydı ve farklı jenerasyondaki yüzlerce müzisyeni etkiledi. Jamal, seyrek bir çalma stiliyle tanınıyordu, genellikle notalar arasına sessizlik yerleştiriyordu. Eleştirmenler onu “daha az, daha çok dinamik” sözleriyle övmekteydi.
Jazz tavrını “Amerikan klasik müziği” olarak tanımlayan Jamal, hayatı boyunca müzikteki boşluklar olarak tanımladığı şeyleri onurlandırmayı sevdiğini söyledi. Yetmiş yıllık jazz kariyerine virtüöz şovmenliğinin çağında bir genç olarak başladı, ancak tarzı hızla gelişti. Rahat yaklaşımı kısa sürede etkili oldu ve ticari başarısını, zamanının en çok satan enstrümantal kayıtlarından biri olan 1958 tarihli At the Pershing: But Not for Me albümü izledi.
The New Yorker dergisi, geçen yıl yayımlanmamış kayıtlarından bazılarının çıkışını anmak için yazdığı bir bölümde, şöyle yazmıştı: “Cüretkar orijinalliği çok önemli olmasa da onun müzik konsepti, zamanın en büyük yeniliklerinden biriydi. Birçok dinleyicide etki yaptı.”
Jamal’ın yakın arkadaşı olan trompet sanatçısı Miles Davis bir keresinde şöyle demişti: “Bütün ilhamım Ahmad Jamal’dan geliyor.” Davis, otobiyografisinde Jamal hakkında şunları yazmıştı: “Uzay kavramı, dokunma hafifliği, abartısız ifadesi ve notaları ve pasajları ifade etme biçimiyle beni kendimden geçiriyor.”
Jamal, 2007 yılında Fransa’nın Ordre des Arts ve des Lettres ve 2017’de Grammy Yaşam Boyu Başarı Ödülü dahil olmak üzere kariyer boyunca sayısız ödül kazandı. Müzisyen takvimler 2022’yi gösterirken The Times ile yaptığı bir röportajda “Piyanonun başına her oturduğumda hala gelişiyorum. Hala bazı yeni fikirler buluyorum” demişti.
