Jorja Smith, henüz yirmi dört yaşında bir şarkıcı ve söz yazarı. İlham kaynakları olduğunu açıkça belirttiği Amy Winehouse, Lauryn Hill ve Rihanna’ya çok yakın bir ses aralığı var. Peki Jorja Smith’in bu berrak sesini dinlemek için elimizde ne var?
Sekiz şarkıdan oluşan Be Right Back albümü. Aslında kendisi de söylüyor: “Bekleyin, birazdan geleceğim.” Bu albüm, bir ara albüm. Aslında arada kalmış demeliyim. Albümü baştan sonra dinleyip bitirdiğinizde hangi şarkıyı tekrar dinleyeceğinizi bilemiyorsunuz. Tam olarak hiçbir şarkı aklınıza ya da dilinize takılmıyor. Bu bir parça üzücü, çünkü mümkün olsa çok iyi olabilecekmiş gibi duran şarkılar mevcut. Addicted gibi, Weekend gibi. Ama sanki bir şey olmuş ve her şey yarım kalmış. Sanki herkes aynı anda sıkılmış ve stüdyodan trafiğe kalmamak için erken çıkmışlar gibi. Rapçi Shaybo’nun işbirliğindeki Bussdown’ın o inceci, dancehall kafası ne kadar tatlı ama eksik… Ek olarak Digging’deki ’80’ler hissi Jorja Smith’in bu ara albümü, öğretmenin “Çalışırsan olur, o potansiyel var sende” dediği öğrencinin durumu gibi aslında. “Birkaç demomuz vardı, alın olduğu gibi dinleyin” der gibi, yayımlamışlar gitmiş. Oysa Jorja’nın güçlü sesinin yakışacağı pek çok şarkı var. Bu ses, R&B dinleyicisi bile olmayan kulakları alıp götürebilecek kadar pırıltılı, bana sorarsanız. Ama sanki, kendisinde yaşından büyük bir kibir var gibi. Onu dinlerken bu hissediliyor. Bir “ara albüm” yapmak yerine 2022’de yayımlayacağı albümünden teklikler de yayabilirdi zamana. Jorja Smith’in daha yumuşak, daha piyanolu ve daha ağır aksak giden ritimlere gönül verdiğini anlayabiliyorum. Ama bu tip bir seçim yapmak, vokale biraz daha düşmek anlamına da geliyor. Yani “Söyleyeyim de bitsin gitsin” der gibi değil de şarkıyı biraz yaşar gibi söylemesi gerekiyor. Tüm söylediği kelimelerin kalbimizde bir yansıması, her vurgusunun bir derinliği olması, bahsettiğim şey. Winehouse gibi, Rihanna gibi. Ne yazık ki “Be Right Back” bunların yanından bile geçmiyor. Artık önümüzdeki maçlara bakacağız.