Yapılan bir araştırmaya göre müzik yapımı sırasında en kritik rol oynayan entrüman bass gitarmış. İşte Kim ki O’nun güçlü yanı da buradan geliyor.
Her daim dinamik ve dinleyiciyi anında kancaya alan tınılar yaratıyorlar synthesizer ile. Sonrasında da bu tınıları sağlam bass tınılarına oturtarak sihirli bir dünyaya adım atıyorlar. Yerli sahnenin en özgün ve synth-pop alanında başı çeken ikilisi olarak Kim ki O’yu yeni albümleri Zan ile karşılamak gerçekten harika. Daha önce Jens Lekman ile turneye çıkmış, The Radio Dept’in favori albümleri listesinde belirmiş bir grup olan Kim Ki O’nun hakkında söyleyebileceğim en önemli şey grubun yerli sahneden radikal bir şekilde ayrı kalması. Türkiye’de konser vermelerine ya da başka gruplarla sahne almalarına rağmen tınılarına baktığınızda Kim ki O Türkiye’de yapılan hiçbir synth grubun yakınından bile geçmiyor. Yeni albüm Zan da yine tanıdığımız Kim ki O’dan çok farklı değil. Şarkılar birbiri ardına dinlendiğinde bir bütün oluşturuyorlar ve size bir hikaye anlatıyorlar. Ancak bu hikayelere eşlik eden müziğin fazlasıyla belirsiz olduğunu söyleyebilirim. Belirsizlik bir tema olarak albümü sarıp sarmalıyor. Bu durumda optimism of uncertainty adındaki şarkılarında melodinin kesikler hâlinde seyretmesi tesadüf olabilir mi ? İyimserlikten bahsetmek ise fazlasıyla güç. Albüm genel olarak gülmenin yasak olduğu zamanları, hataların bedellerinin büyüklüğü karşında ezilip büzülmeyi ve çaresizliği konu alıyor. Sizi kesinlikle büyük umutlar, parlak ışıklar ve ihtişam beklemiyor. Hayatın acı gerçekleri ile karşı karşıya kaldığınız melodiler bunlar. Duyguları dinleyicisine birebir geçiren bir müzik yapmalarına rağmen Kim ki O hakkında söyleyebileceğim en üzücü şey ise vokallerin soluk ve cansız kalması. Vokaller şaşırtıcı derece müziğin taşıdığı duyguları dinleyiciye aktarmakta başarısız kalıyor. Hikayede ne olursa olsun hiçbir şey olmamışçasına aynı şekilde seyreden bir vokal yapısı var albümde. Bu da albüme bir sıkıcılık katıyor hâliyle. Ancak benim aklıma gelen ise belki de bu hafif distopik dünyayı yansıtan albümde vokaller içindeki insanların duygusuzluğunu ve tepkisizliğini anlatmaya çalışıyor olabilir mi? Kim bilir, belki de öyledir.