Madonna – Madame X

Albüm Kritik|

Madonna’nın kariyerindeki on dördüncü stüdyo albümü Madame X’te tam on beş şarkı mevcut. Şarkıların hepsi iddialı tınlıyor ama ortak bir dilden yoksun, birbiri ile alakasız, oldukça karışık ve bir hayli yorucu.

Dört yıl ara verdikten sonra geri dönen Madonna’nın bu kadar “ortaya karışık” bir albüm yapmasındaki sebep belki de artık Portekiz’in başkenti Lizbon’da yaşıyor olması olabilir. Bir röportajında Lizbon hakkında şunları demişti: Pop kültürünün müzikal olarak bir erime noktası: Angola’dan Gine-Bisseau’ya, İspanya’dan Brezilya’ya, Fransa’dan Cape Verde’ye… Nihayet aradığımı buldum. Dünyadaki müziğin tamamen birbirine bağlı olduğu ve evrenin ruhu olduğu inancımı güçlendiren, inanılmaz müzisyenlerin büyülü dünyası.” Aslında Madonna’nın Kolombiyalı süperstar Maluma ile birlikte kaydettiği Medellin bizi bir yanılgıya sürükledi. Tüm albümde benzer şarkılar olacak diye düşünmemize yol açtı. Medellin ritmik, etnik öğeler ve elektroniğe göz kırpan altyapıları ile oldukça güçlü bir hit. Madonna’nın autotune’un altından girip üstünden çıktığı bir şarkı olması da kulağa rahatsız edici gelmiyor. Sözleri ise bizi eski Madonna’ya doğru götüren bir şiirsellikte: “Bir hap aldım ve bir rüya gördüm / Yeniden on yedi yaşıma döndüm / Saf olmama izin verildi / Hiç olmadığım biri olmak için…” Albümdeki iddialı olabilecek bir diğer şarkı God Control. Birleşik Devletler’deki silahlanma konusunda Madonna rap yapıyor, şarkının altyapısında da orta tempolu bir disko havası dinliyoruz. Ancak bu şarkıda anlamsız olabilecek bir düzeyde fazla kullanılmış ve bize “Uyan! Uyan!” diye seslenen inişli çıkışlı  ve yine autotune vokaller yüzünden kafamız oldukça karışıyor. Marş mı dinliyoruz? Dans mı etmeliyiz? Arkadaki tuhaf koroya mı kulak vermeliyiz? Bilemiyoruz. Albümdeki diğer şarkılarda da belli bir bütünlüğün olmaması ne yazık ki beklentilerimizin karşılığını vermiyor. Madonna sanki yeni bir persona yaratarak kılıktan kılığa girip her karakterinin ağzından, her telden bir şarkı söylüyor gibi görünüyor. “Gizli bir ajan, bir dansçı, bir profesör, bir devlet başkanı, bir hizmetçi, bir binici, bir mahkum, bir öğrenci, bir anne, bir çocuk, bir öğretmen, bir hemşire, bir şarkıcı, bir aziz, bir fahişe. Aşkın evinde bir casus. Ben Madame X’im.” Bu sözler kendisinin albümü tanımlarken kullandığı sözler ve sanki her şarkı, bu karakterlerden birine ait gibi görünen karmakarışık bir dünyada bizi yolumuzdan alıkoyuyor. Belki albümün tamamı için deneysel demek mümkün, belki sözlerin hem İngilizce, hem Portekizce hem de İspanyolca olması da geçer bir not vermek için yeterli de olabilirdi ama ne yazık ki kulaklarımız bu albümü baştan sona bir kez daha dinlemek için fazlasıyla yorgun. Belki de Bitch I’m Loca’daki sahte ve sevimsiz gülüşler kadar acı bir gülüş atıp albümün sesini kapatmanız gününüzü daha güzel geçirmenize yardımcı olabilir. 

Comments are closed.