NEREDESİN “GARİP” ?

Video|

Asırlık bir kültürel mirasın son temsilcisi, “Bozkırın Tezenesi”; Neşet Ertaş. Babası Muharrem Ertaş’tan aldığı mirası, zirveye çıkararak bugünlere taşıdı. Çocukluğu ve gençliğinin bir döneminde köy köy gezip düğün çaldığı günlerden, elinde sazıyla binlerce insana konser vermek için ülke topraklarını gezdiği günlere… Sayısını kendisinin dahi tam olarak bilemediği eserlerinin yanında, mütevazı kişiliği ile de gönülleri fethetmiş “Bozkırın Tezenesi”.  Her ne kadar kendisini böyle tanımlasalar da o kendini hep “garip” olarak tanımladı. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından teklif edilen devlet sanatçılığını, “Ben, ‘hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor’ diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu” diyerek reddetmişti.

Yokluk içinde başlayıp sazı ve sözü sayesinde zirveye çıkan bir hayat onunki. Köklerine bağlı ve ilkeli, yalnız ve duygusal… 2012 yılında kaybettik Neşet Ertaş’ı. “Bana öldü demeyin; yoruldu, gitti deyin” diye öğütlemişti. Yoruldu ve gitti Büyük Usta. Bizler burada “Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen” diye dövünmeye devam edeceğiz…

Comments are closed.