Off Beat müziğin birtakım engeller ya da değişkenlerden sıyrılıp direkt olarak dinleyiciye ulaşmasını hedefleyen bir platform. Off Beat projesinin yaratıcısı Murat Kılıkçıer (In Hoodies) ile detayları konuşmak için bir araya geldik.
Projenin ortaya çıkış süreci nasıl ilerledi?
Fikir ortaya çıktıktan sonra ilgi gösterebileceğini düşündüğümüz kişilerle iletişime geçerek ilerledi. Pek çok sanatçı fikre sıcak baktı ve üretimlerinin bu site üzerinden paylaşılmasında destek oldular. Aslında fikrin kendisi ve sitenin mevcut hali çok basit. Projeyi değerli hale getiren sistemdeki sanatçılar ve onların üretimleri.
Offbeat tam olarak neyi amaçlıyor?
Amaç alternatif sanatın daha çok paylaşılması. Farklı formlarda üreten sanatçıların birbirlerinin üretimlerine ulaşmaları ve ortak paylaşımlara aracı olmak temelde. Ana akım dışındaki sanata ilgi duyan insanlar için sürekli genişleyen dijital bir kütüphane, bir çeşit alternatif sanat fihrist gibi de aslında. Bir de tabii dinleyici ile müzisyen arasındaki iletişimi doğrudan hale getirebilmek amaçlanıyor. Bu düşünceyle site ziyaretçilerinin etkinlik önermesi ve ortaya çıkacak etkinliklere farklı şekillerde destek olmaları mümkün. Bu anlamda siteyi özellikle İstanbul’da belirli alanlara sıkışmış sanat paylaşımını farklı yerlere yayabilmek ve yaş sınırı olmayan etkinlikler düzenleyebilmek için bir deneme olarak görebiliriz. Sitedeki sanatçılar veya ziyaretçiler tasarladıkları birlikteliği sistem üzerinden herkese önerebiliyor. Önerinin bilindik anlamda konser alanına ilişkin olması zorunluluğu ya da böyle bir sahnede olmasına dair bir engel yok. Gelen fikir sonrası öneri platformdaki tüm sanatçılara maille iletiliyor. Maile cevapla etkinliğin parçası olmak istediğini belirten katılımcılar ortak bir mail grubunda bir araya getiriliyor. Son aşamada, etkinliğin niteliğine göre katılımcı sanatçılar dilerlerse ortak bir etkinlik sayfası açıyor. Etkinlikte yer almak isteyen sanatçılar ve katılımcılara konaklama, ulaşım, teknik destek vb konularda yardımcı olmak isteyen herkes Offbeat mail adresine yazarak organizasyonun şekillenmesine dahil olabiliyorlar ve etkinlik böylelikle güncellenerek şekil alıyor.
Yayınlanan uzun metinden anlaşıldığı üzere alternatif cenahı tamamen kapsamak isteyen ve sesini duyurmak için alan arayışında olan tüm herkese kapısını açan bir oluşum Offbeat. Bunu biraz ütopik görenler olacaktır. Ne söylemek istersin öyle düşünenlere?
Offbeatsets.com bir web sitesi. Sanat paylaşımını daha doğrudan hale getirebilmek, farklı ses ve renklere yer verebilmek için planlandı. Bu anlamda bir araya gelmenin çok zor olduğunun düşünülmesini anlıyorum ancak ortada büyük bir amaç, hedef, yayılmacı bir yapı yok. Ne kadar çok insana ulaşılabilirse, ne kadar çok paylaşıma aracı olunabilinirse o kadar güzel. Ülkede müthiş üretimler var ancak yaşadığımız yer ve zamanda en büyük sorun bunun insanlarla paylaşılması. Sanatın iletimi noktasında belirleyici kanallardaki tıkanıklıklar. Böyle düşününce sitenin ilk aktif hale geldiği hafta bile yüzün üzerinde sanatçının üretimlerinin listelenmesi umut verici. Aslında çok göz önünde olan bir şey değil ama bu yapının varlığı bile pek çok şeyi besliyor. Sanatçılar başka sanatçıları ve üretimlerini görüyorlar. Sitenin düzenlediği bir etkinlik olmasa bile, Offbeat üzerinden pek çok kişi bir araya gelebiliyor. Zaten istenen de bu. Bu nedenle sitenin sosyal medyası ve kurumsal bir yapısı yok. Örneğin konser afişi, albüm kapağı isteyen bir müzisyen, sitedeki illüstratörlere ve çalışmalarına bakarak onlarla iletişime geçebiliyor. Başka bir müzisyen klip çekmek için ya da konserlerinde görsel kullanabilmek için video sanatçılarına ulaşabiliyor. Karşılıklı iletişim ve fikirlerin paylaşılması fırsatı doğuyor. Yine dediğim gibi, herkes her konuda düşüncelerini ya da yaşadıkları olumlu / olumsuz deneyimleri siteye yazarak daha çok kişinin bu düşünce ve tecrübelerden faydalanmasını sağlayabiliyor. Etkinlik yapılması anlamında ise neler ortaya çıkabileceği tamamen insanların yaklaşımlarına bağlı. Kişisel kurtuluş planları ile, görece olarak yolunda giden şeylere tutunarak devam edebilir veya bir araya gelerek daha çok ses çıkarabilir, farklı yerlere ulaşabiliriz. Offbeat’e öneriler yazabilir, bu düşünceyi paylaşabilir, harekete geçmek için birlikte çaba harcayabiliriz veya hiçbir şey yapmadan aynı şeyleri eleştirebiliriz. Söylemek istediğim, bireysel yaklaşımların, ayrı durmanın, zaman geçirmenin sadece hepimizi boğan havasızlığı arttırdığı. Bir internet sitesiyle ülkede sanat alanlarında yanlış giden her şeyi düzeltmeyi düşünüyor değilim ama her gün, küçük adımlarla, paylaşımlarla çok şeyin değişebileceğini sanıyorum.
Projedeki geliştirici ekip kimlerden oluşuyor?
Ben proje hakkında sorular geldiğinde, işleyişi anlatabilmek için bir çeşit sözcü / maskot olarak elimden geldiğince paylaşmaya çalışıyorum. Hiç kimsenin siteyi, önerileri, paylaşımları yönetmesi söz konusu değil. Sitede yer almanın ya da etkinlik önerebilmenin bir veya bir grup kişinin kişisel beğenilerine emanet edilmemesi temel alındı. Tümüyle açık, her düşüncenin ifade edilebileceği bir sistem kurulmaya çalışıldı. Aynı yaklaşım ile herhangi bir kişisel fayda sağlamanın önüne geçebilmek, etkinlik önerilerinde tanıdıklık, yakınlık ilişkilerinin etkili olmaması için sistemin moderasyonuyla ilgilenen kişilerin isimleri söylenmiyor. Herkes siteye mail atarak düşüncelerini yazabiliyor yani herkes projeyi geliştirebilir. Herkes etkinlik önerebilir, herkes çağrı yapabilir veya katkısını sunabilir, düşüncelerini paylaşabilir. Bu sebeple siteye gelen, “orada kim var”, “etkinlikleri kim düzenliyor”, “kimin işi bu” gibi soruların cevabı “Banksy”. Dolayısıyla sitedeki sanatçılar ve ziyaretçilerin ortak çabalarıyla gelişecek bir yapı ve bu iletişimi basitçe kurmaya çalışan sade bir moderasyon var.
Yakın gelecekte ve uzun vadede neler planlıyorsunuz? Offbeat nasıl yol alacak?
Dediğim gibi belirli bir yol, bir hedef ve plan yok. Sadece daha çok paylaşım, daha çok insanın bir araya gelmesi, iletişim kurabilmek, fikirleri paylaşmak, beraber üretmek ve herhangi bir periyoda bağlı olmayan etkinlikler yapabilmek. Aynı düşüncelerle İstanbul’da bağımsız müzisyen, grup ve label’ların müziklerine yer veren plak dükkanlarının bir listesi yapıldı ve Baran Kurtoğlu bu plakçılara ilişkin bir harita hazırladı. Bu harita paylaşılacak öncelikle. Amaç hem bu değerli yerlerin daha çok insana ulaşması hem de müziğini paylaşmak isteyen kişilerin bu plakçılara ulaşabilmeleri. Yaz aylarında ilki planlanan etkinlik önerileri toparlanarak sistemdeki herkese ortak maillerle iletilecek ve bu şekilde ilerlenecek. Kim ne kadar ve ne şekilde parçası olmak isterse, yani isterse cevaplayacak. Yakın vadede yapılabilecekler dışında gelecekte çok daha büyük paylaşımlar sağlanabilir umuyorum.
Son olarak ülkedeki alternatif müzik ve bağımsız sanat sahnesinin sence en acil çözülmesi gereken sorunları neler?
Sanatçıların bir araya gelmeleri ve yanlış gördüklerine bir arada hayır demeleri. Bir arada üretmeleri ve paylaşmaları. Daha iyi şarkılar yapmak, denenmemiş şeyleri aramak, yeni sesler ortaya çıkarmak için uğraşmak yerine, sürekli mızmızlanan, sanatla değil bunun ekonomisiyle ilgili konuşan iş adamlarına dönüşmek, ilgi odağı olma ihtiyacına hapsolmak çok tatsız. Bunun yerine herkesin yetenek ve imkanlarını birleştirmesiyle pek çok sorunun aşılabileceğini sanıyorum. Diğer tarafta istisnalar hariç genel medya, mekan sahipleri, organizatör firmalar, ses/ekipman firmalarının ve sanatla ilişkili konumlardakilerin büyük çoğunluğunun kapitali ve kişisel rahatlarını sanat paylaşımından daha çok umursaması büyük bir sorun. Kimi hiç farkında olmadan bu durumda. Bu yaklaşımın değişebilmesi gerekiyor. Demek istediğim, müzik ve genel olarak olarak sanat paylaşımının gitgide daha çok maddi göstergelere sıkışması. Sanatın, temelde herhangi “bir diğer iş” olarak görülerek, alınıp satılan, maddi değer biçilen ve özellikle sadece eğlenme ve vakit geçirme vasıtasına indirgenmesi devam ederse büyük bir kendini tekrar kuraklığında, sonradan gelecek farklı üretimleri ve daha özgür alanlarda yaşama ihtimallerini yok edeceğiz. Bağımsız sanatçıların yaklaşımı en önemlisi bence. Sanatı merkezde tutmak. Bir craft olarak icra ettiğini, ürettiği form ne olursa olsun eserin kendisini esas almayıp, diğer parametreler üzerinden bireysel hedeflerle hareket ettiğimizde, istemediğimiz ve eleştirdiğimiz anlayışsız, ezici, tutucu, çıkarcı karanlığı besliyoruz. Yapısal imkansızlıklarla inşa ettiğimiz, aç gözlülükle kurguladığımız ve ara sıra eleştirir gibi görünüp rahatlarken, yaşam tercihlerimizle masanın altından alkışlayarak devam ettiğimiz bir sistemin, küçücük bir bölümü haline geliyoruz fark etmeden. Değiştirebilmek ise iletişim kurmaya, yeni fikirlere, daha çok üretip paylaşmaya ve bir araya gelebilmeye bağlı.
Last modified: 8 Nisan 2017