Oscar Wilde “Müzik hissin uğultusudur” der. Aramızda doğanın ritmini kullanarak duygularını ifade eden şanslı insanlar varken pek haksız da sayılmaz. Enstrümanları ellerinde, notalar zihinlerinde ve sözlerse dillerinin ucunda onların.
İstedikleri zaman, istedikleri yerlere kafalarında oluşturdukları şarkılarla seyahat edebiliyorlar. Oldukça da cömertler çünkü bu şarkıları bizimle paylaşıp onlara eşlik etmemize izin veriyorlar. İşte İzmirli psychedelic pop üçlüsü Palmiyeler’in ilk albümü II (Venus)’u dinlediğimde aklımdan geçen tam olarak bu oldu. Albümün ilk şarkısı Venus anlatmak istediğini dili bilmeyene bile söyleyebilecek kadar etkili bir sounda sahip. Dinlerken gitmek ve kalmak arasındaki o gerilimli çizgiyi tam da midemizin ortasından geçiriyor.Bunu yaparken de asla saldırgan değil aksine bir kabulleniş 
ön planda. Bu da saf bir rahatlık veriyor. II (Venus) ikinci şarkıya geçerken ortada artan bir gerilim var. Babaçko 60’ların serseri tavrını yansıtan bir şarkı. Günümüzün popüler müziğinden kendini ayırarak farklı bir yere yerleştiriyor. Albümün genel olarak en güzel yanı belki de bu. Palmiyeler bu çalışmayla sahip olduğu Türkçe müzikte yeni bir soluk unvanını sağlamlaştırmış. Grup yayınladığı ilk EP’yi evde dinlenebilecek şarkılardan oluşturduğunu söylemişti. Bu sefer de ortada size farklı duygular hissettirecek, farklı mekanlara ve anlara sürükleyecek dokuz şarkı var. Aralarındaki geçişler de o kadar naif ki herhangi bir iş yaparken yan koltuğunuzda oturan ve sizi asla rahatsız etmeyen yakın arkadaşınız olabilir. Zaten Palmiyeler tanıdıklık duygusunu da 2016’da single olarak yayınlanan Karbeyaz ve Senden Haber Yok’u bu albüme dahil ederek içinize usul usul işliyor. Albümde sona doğru yaklaşırken karşınıza çıkan Paramparça sözlere odaklanmazsanız ritme kendinizi kaptıracağınız bir şarkı. İşin içine kelimeler girdiğinde ise hatıralarınızı canlandırıp soğuk suyla duş etkisi yaratabilir. Basit ama etkili. Palmiyeler’in ilk albümü kendine koyduğu hedefi başarmış bir görüntü çiziyor. En kolay anlatımla bisiklete bindiğinizi hayal edin. Güzel bir bahar günü, saçlarınızın arasından rüzgar geçiyor, suratınızdaysa güneşin etkisiyle gelen hafif bir yanma hissi. İşte tam da bu anda size eşlik ederek içinizde çiçek açtıracak bir çalışma II (Venus). Dinleyin, dinlemeyenlere zorla dinlettirin.
