Ponza – Another Land

Albüm Kritik|

Çok sevdiğim ve yazılarımda sık sık kullanmaktan çekinmediğim bir söz var: Kendi dünyasını yaratmak. Ortaya çıkan sanat üretiminde daha değerli, daha sıra dışı herhangi bir başarı düşünemiyorum. Eğer kendine ait dünyayı gerçekten yaratabiliyorsan sana kurşun işlemez çünkü. İşte Ponza da yeni albümü Another Land’de kendi dünyasında dolaşıyor. 

Yeni albüm. Dahası debut albüm. Another Land. Filmin başlangıcı burası mı peki? Değil. 2014 yılından beri çevrimiçi Ponza. Stüdyoya giriyor. Şarkılar yazıyor. Single çalışmaları servis ediyor. Sahnelere çıkıyor. Konserlerde insanlara dokunuyor. Evet beş yıl uzun bir süre. İlk albüme dahil olmak için. İlk albüm sürecinde ilerleyişi başlatmak için. Onlardan daha hızlı adımlar beklediğimi de ifade etmek isterim. Şu an külliyatlarının ikinci LP sürecini yaşamaları gerekiyordu bence. Öte yandan hissettiğin doğru zamana da güvenmek gerekir. Doğru zaman buydu belki de. Şartların, enerjinin, kayıt sonrasındaki sürecin ve hatta heyecanın doğru zamanı şu andı. Mastering aşamasında Çağan Tunalı’nın yer aldığı Another Land’i dinlediğimde buna ikna oluyorum. 27 Eylül ’19 tarihi Güneş Akyürek, Burak Serter, Salih Topuz ve Mehmet Korkmaz dörtlüsünden kadrosunu şekillendiren Ponza için önemli bir eşik. Bunu alelade bir cümle olarak görmeyin, çünkü öylesine yazılmadı. Beş numaralı şarkı Stranger in Danger’ın rüyadaki ilerleyişi tanığımdır. Peki ya hemen öncesinde ses veren ve sekiz dakikayı aşan uzunluğuyla kısa bir film tadına ulaşan Beautiful Stranger’a ne demeli? Birbirine halatlarla bağlı bu iki şarkı albümün temelini oluşturuyor benim gözümde. Her albümün bir açılış şarkısı vardır. Bir de senin albümü açtığın şarkı vardır. Beautiful Stranger işte bende bu karşılığa denk düşüyor. Garage ve surf rock hatlarında usulca seyreden bir sound yine hiç acele etmeden psychedelic damara ulaşıyor. Vokalin geri vokallerle ve davul ritmiyle buluştuğu final çıkışları muazzam. Yine sekiz dakikaya yaklaşan Kinzi ve üç numaralı şarkı Pulsar ışıl ışıl parlıyor. Buradaki emprovize ataklar yolun seni götürdüğü değil, senin yeni yollar bulduğun haritasız seyahatte dolaşmak kadar özgür hissettiriyor. Another Land’in içinde son iki yıl bağımsız teklikler olarak paylaşılan Up in the Light ile Gold & Round da var. Toplam dokuz parça. Şarkı içinde şarkılar. Hikayeler içinde başka odalara açılan kapılar. Another Land olmak istediği yerde. Söylemek istediğini söylüyor. Duyulmak istediği kadar bağırıyor. Bu harika.

Comments are closed.