Yerli sahneden Gözde Öney çıkış uzunçalarını İki Gölge adıyla geride kalan hafta yayımladı. Doğaç Müzik aracılığıyla gelen bu on şarkılık albümün merkezinde Öney ile konuştuk.
Başlarken seninle yeni tanışacak olanlar için biraz kendinden bahset istersen. Kimdir Gözde Öney?
Şarkı söylemeyi, yazmayı, çizmeyi, müzik dinlemeyi, hayvanları ve doğayı seven, şehirden ve kalabalıktan hoşlanmayan, az ve öz konuşan insanlarla vakit geçirmeyi tercih eden kendi halinde biriyim.
Kariyer çizgisinde müzikle iletişimin nasıl başladı?
Çeşitli sanatçılara ve şarkıcılara vokalistlik yaparak, jingle ve dizi müzikleri söyleyerek başladı. İlk vokalistlik tecrübem sevgili Hüsnü Arkan’ın Yalnız Değiliz albümü ile birlikteydi. O esnada bir yandan kendi şarkılarımı yazıyor, besteliyordum. Hüsnü abi ile çok uzun süre çalışma şansım olmadı ama benim için çok kıymetli zamanlardır. Sonrasında Mert Tünay, ardından Hande Yener ve son olarak da Sibel Tüzün’e vokal yaptım ve sonra sahneyi bırakıp kendi albümümü kaydetmek üzere kapandım.
Üretim sürecin nasıl işliyor? Gözde Öney’i yeni bir şarkıya götüren aşamalar nelerdir?
Dinlediğim bir röportajında Jehan Barbur “Üreten kişi bunu tanımlayamaz, zaten onunla yaşar” demişti. Gerçekten de öyle. Empati kabiliyeti yüksek biri olduğumu söyleyebilirim. Bu da çeşitli enerjilerden, hislerden, durumlardan kolay etkilenmeme ve içselleştirmeme neden olan bir özellik. Çok konuşmayı sevmem. Çok konuşan insandan kaçarım. Anlamanın ve anlatmanın başka yolları da var ve muhakkak ki bu üretmekten geçiyor.
İki Gölge adlı çıkış uzunçaların henüz çok yeni. Neler hissediyorsun albümle ilgili?
Benim içime çok sinen bir albüm oldu. Çok mutluyum, heyecanlıyım. Sabahları daha keyifli uyanıyorum. Bu zamana kadar gelen eleştiriler çok yapıcı, tepkiler çok güzel. Bol bol çalıp söylemek, bir sürü şehir gezmek, konserler vermek, güzel insanlarla tanışmak istiyorum.
Geriye dönüp bakınca kayıt süreci ve oluşum dönemini nasıl görüyorsun? Planladığın gibi miydi her şey?
Kayıt süreci hayal ettiğimden de güzeldi. Geriye dönüp baktığımda o günleri çok özlüyorum. Yarın aynı ekiple, aynı stüdyoda bir albüm daha kaydedelim deseler koşarak giderim. (Gülüyor) Albümün kayıt, mix ve mastering’ini Evren Arkman üstlendi. Evren o kadar uyumlu, sakin, neşeli ve sabırlı bir insan ki hepimiz onun güzel enerjisine uyum sağladık sanırım ve sorunsuz bir kayıt süreci geçirdik.
Albümde Koray Candemir, Efe Demiral, Ayşe Saran, Okay Aynur ve Canay Cengen gibi isimler var. Bu kalabalık kadronun albümdeki enerjisini nasıl değerlendirirsin?
Efe benim için mucize gibi bir adam. Çok yetenekli ve yaratıcı bir müzisyen. Bilgi Üniversitesi, Müzik bölümünde sınıf arkadaşımdı. Albümün prodüktörlüğünü teklif ettiğim ilk toplantımızda, olabileceğim en doğru yerde olduğumu hissetmiştim, yanılmadım. Okay hayatımdaki en özel birkaç insandan biri. Beni albüm yapma konusunda ilk cesaretlendiren, bu fikri aklıma sokan, yaptığım her şarkıyı ilk dinleyendir Okay. Yol arkadaşımdır. Ayşe, Koray ve Canay da demo aşamasında hep yanımda olan, emek ve fikir veren insanlar. Hal böyle olunca beraber bir şeyler üretmek de kaçınılmaz oldu. Koray’la Düşüş‘ün müziğini yaptık bir akşam, Ayşe’yle ise Hayat İzleri‘ni yıllar evvel yazmıştık. Bi’ Ruh şarkısının düzenlemesi ise Canay ve Okay’a ait. İlk demosunu Canay’ın stüdyosunda kaydetmiştik. Albümden önce single olarak yayınlanan, bir Peyk şarkısı olan Gidin yorumum da yine Canay Cengen düzenlemesi. Çok şanslı olduğuma inanıyorum. Güzel dostlar biriktirmişim.
Önümüzdeki günler için netleşen konserler var mı?
Albümün lansman konserini yeni geride bıraktık. Çok keyifli geçti. Önümüzdeki aylar genel olarak pek konserli geçen aylar değil, iptaller de olabiliyor. Malum yaz sezonu ve ramazan… Şimdilik 14 Haziran’da Kaset Kadıköy’de bir akustik konserimiz görünüyor. Albümün ilk akustik konseri olacak. Bekleriz.
Şu sıralar en çok dinlediğin albüm ya da şarkılar hangileri?
Bu ara yerli alternatif müzisyenleri dinliyorum daha çok. Sindirilmeyi bekleyen ve hak eden çok güzel albümler var. Son zamanlardaki favori şarkılarım Can Kazaz’ın Ben Sizden Kaçtım albümünden Bunca Yıl, Simge Pınar’dan Yeni Bir Hayat, Ülkü Aybala Sunat’tan İhtimaller, Ahmet Ali Arslan’dan Mehtap, Lara Di Lara’dan Bencil. Daha çok var tabii, ilk aklıma gelenler bunlar. Hatta Lara Di Lara ve Can Kazaz’ın albümlerinin tamamı nefis. Jakuzi’nin Fantezi Müzik albümü de çok iyi. No Land’in Aramızda albümü mesela, çok yeni sayılmasa da kolay kolay eskimeyecek bir albüm. Bir de Elbow muhteşem bir albüm yaptı geçtiğimiz aylarda. Tavsiye ederim. Varsa ben de tavsiyelere açığım her zaman! (Gülüyor)
Son birkaç gündür Slowdive’ın aynı adlı yeni albümünden başka bir şey dinleyemiyorum. Eğer gözden kaçtıysa bu da benim tavsiyemdir!
