Seni Buldum Ya üzerine: Pandemide yaratıcılık

Göz|

Reha Erdem’in beş yıllık aradan sonra sinemaya dönüş filmi olan Seni Buldum Ya, 13 Mart ’21 tarihinde MUBI’de gösterime girdi. Reha Erdem’in yazıp yönettiği filmin oyuncu kadrosunda Serkan Keskin, Ezgi Mola, Nihal Yalçın, Tilbe Saran gibi önemli isimler yer alıyor. Pandeminin vazgeçilmez uygulaması Zoom üzerinden yapılan görüşmelerden oluşan film, dijital bir platformda gösterime girmesiyle de sinemanın hem yapım hem de dağıtım tekniklerine yeni bir yaklaşım getiriyor.

Seni Buldum Ya, Felek ve Kerim’in 4. Daire adında var olmayan bir devlet dairesinin adını kullanarak çeşitli insanları internet üzerinden dolandırmaya çalışmasını konu alıyor. Kimi bu oyuna düşüp dolandırıcı ikiliye paralarını kaptırırken kimi daha uyanık davranıp oyunu kendi lehine çeviriyor, kimi ise Felek’le iş birliği yapıyor.

Filmde hiçbir insanın suçsuz olmadığını ve herkesin ya kendini ya da birilerini kandırmaya çalıştığı bir gerçekliği görüyoruz. Film aynı zamanda karantina günlerinde yaşadığımız içe dönüş ve kendini yeniden keşfetme serüvenine mizahî bir yolla değiniyor. Yabancılarla etkileşimimizi en düşük seviyeye indirdiğimiz son günlerde yabancı bir insana anlatacak ne kadar çok şeyimiz olduğunu karakterler arasında yaşananlarda görebiliyoruz. İzlerken hayat da biraz böyle zaten diye düşünmeden edemiyor insan.

Film bir yandan virüs ve pandemi gerçeğini yaşamın doğal akışına çok iyi yerleştirmeyi başarıyor. Masanın üstündeki kolonya şişesi, maskeler, hapşırıklar COVID-19 salgınının artık ne kadar yerleşik bir olgu olduğunun da altını çiziyor. Arada sokak ve trafik görüntülerinin yer aldığı sahnelerle birlikte izleyici bilgisayar ekranının dışına çıkıp biraz olsun nefes alıyor. Zoom görüşmesinde karşılıklı olarak birbirine bakan insanların perspektifinden ayrılıp bu insanların yaşadığı gerçek dünyayla bağ kurmak karantinanın verdiği sıkışmışlık hissini üzerimizden atmamıza yardımcı oluyor.

Öte yandan filmin içine serpiştirilmiş müzikli sekanslar da filmin durağanlaşmasını engelliyor. Filmin anlatısının yanı sıra elbette yenilikçi çekim teknikleri de bu filmi enteresan kılan özelliklerin başında geliyor. Oyuncuların kendi kıyafetlerini giyip kendi evlerinde oynadıkları Seni Buldum Ya, kalabalık bir kadroya ve ağır ekipmanlara ihtiyaç duymadan da film yapılabileceğini kanıtlar nitelikte.

İnsan ilişkilerinin çıkarlar doğrultusunda ne kadar farklı yönlere evrilebildiğini gözler önüne seren filmde belli bir süre sonra kim dolandırıcı, kim suçlu, kim yalancı anlamak zorlaşıyor. İnsanların sırları ve korkularıyla oynayıp onları yönlendirmek kolaymış gibi gözükse de bu işi yapan Felek karakteri sonunda kendisinin de manipüle edildiğini anlıyor.

İnsanın bu kırılganlığını pandemi şartlarının hayatımıza kattığı ya da yaşantımızdaki yerini kuvvetlendirdiği çevrimiçi buluşma, çevrimiçi terapi, siber suç gibi hadiselerle anlatmaya çalışan film, sonunda herkesin birbirinin zayıflıklarından yararlandığı bir nevi ucube gösteriye dönüşüyor.

Film insanın damağında o kadar güzel bir tat bırakıyor ki ardından bu film normal koşullarda çekilseydi nasıl olurdu diye de düşündürtüyor. “Normal” koşullar altında bu film ortaya çıkabilir miydi, o da ayrı bir tartışma konusu. Pandemi döneminin ortaya çıkardığı farklı bir yaratıcılık boyutunu deneyimlemek için Seni Buldum Ya filmine MUBI’den ulaşabilirsiniz.

Comments are closed.