Solange meslektaşlarından her zaman farklı bir yerde durdu. Müziği her zaman daha yaratıcı ve özgür oldu. Kendine çizdiği o yoldan hiçbir zaman şaşmadı. Yeni albüm A Seat at the Table’da da yine bu etkiyi görüyoruz.
Albüm birçok müzik tarzından etkilenmiş, hepsinden aldığı parçaları ustaca birleştirmiş bir yapıt. İçeriğin geneline baktığınızda şarkılar birbirini bütünlüyor ve bir temayı oluşturuyor. Bir diğer güzel yanı da bu temanın sosyal ve siyasi meselelerden oluşması. Aralara sıkıştırılmış olan “mola şarkıları” ise ardından gelen şarkının melodisine geçiş yapıyor ve onların hikayesine zemin hazırlıyor. Birbirini tamamlayan parçalar birleşip bir hikaye oluşturuyor ve siz de Solange’ın pek de hoşnut olmadığı bir dünyanın parçası oluyorsunuz. Açılışı Rise ile yapıyoruz ve albümdeki diğer şarkılarla karşılaştırdığımızda daha durgun kalan tınılar iyi bir ısınma turu oluyor. Hemen ardından albümün en 
iyilerinden Weary geliyor. Solange’ın vokalleri olabildiğince durgun ama bir o kadar da duygu dolu. İlk single Cranes in the Sky’ın çıkış parçası olarak oldukça iyi bir şarkı olduğunu söyleyebilirim. Şarkı radyoda dinleyip eşlik etmek isteyebileceğiniz bir şarkı. Taşıdığı duygular ve kırılganlığı ile de kendine ait özgün bir ruhu var. Solange’ın şu ana kadarki en iyi işlerinden biri. Ortalara doğru ilerlerken Don’t You Wait ile karşılaşıyoruz. Şarkı Solange’ın pop ve R&B tınılı albümüne elektronik bir hava katıyor. Üstelik hiç sırıtmıyor, tam tersine hareketliliği ile albüme bir dinamik kazandırıyor. Hemen ardından Don’t Touch My Hair ile devam ediyoruz. Şarkının ismi sizi şaşırtabilir, ancak verdiği mesajla Solange’ın sesinin en gür çıktığı şarkılardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Solange aslında “Saçlarıma dokunma!” derken olduğu kişiden, ait olduğu yerden ve kökeninden bahsediyor. Hemen ardından da ekliyor: “Bu saçlar benim!” Müzikal anlamda da Don’t Touch My Hair, albümün parıldayan şarkılarından biri. Hatta ikinci single olmak için güçlü bir aday. Solange her ne kadar daha önce aksini söylese de R&B ağırlıklı harika bir albüm yapmış. 2016’nın en iyi albümlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.
