Bundan yirmi üç yıl önce Seattle’dan bir ses yükseldi ve bu sese kulak veren herkes güneşin içindeki karadelikte buldu kendini. Rock müzik dünyasının son jönlerinden olan Chris Cornell’in ölümünün ardından Superunknown’u hatırlamanın ve yağmuru yıkamanın zamanıdır şimdi. (Yazı: Özgür Yılgür)
Bazı grupların ya da müzisyenlerin bizler için farklı bir yeri vardır. Benim için o özel isimlerden birisiydi Chris Cornell. 2000’li yılların başlarında MTV’de yayınlanan Headbanges Ball programında Black Hole Sun klibini izleyerek tanıştım bu adamla. Ardından Badmotorfinger ve Superunknown albümlerini edindim. Grunge ile tanışmamı da bu türün diğer gruplarını tanımama da bu albümler vesile olmuştu. ‘90’lı yıllarda tüm dünyayı avucunun içine alan grunge’ın bu denli büyük bir patlama yapmasında çok büyük bir rolü var Soundgarden’ın. Nirvana, Pearl Jam ve Alice in Chains ile birlikte Seattle’da parlattıkları alev kısa zamanda tüm dünyaya sıçradı. Son derece şahane albümler çıkarttı bu gruplar, unutulmaz şarkılara imza attılar. Ancak grunge deyince benim aklıma gelen ilk albümlerden birisi hep Superunknown olmuştur. Soundgarden’ı diğer gruplardan ayıran bir şey vardı. Grubun her üyesi hissettiklerini şarkılarına farklı bir şekilde yansıtıyor, bunun için standart cümleler kurmaya ihtiyaç duymuyor ve bu hisleri doğrudan dinleyiciye aktarabiliyordu. Bu durumun en başarılı şekilde işlendiği albümdü Superunknown. Black Hole Sun, Fell on Black Days, Spoon ve Head Down gibi daha ilk dinlediğim anda dimağıma kazınan şarkılarla doluydu bu albüm. Her şarkısında başka bir yere götürüyordu beni Soundgarden. Kliplerini izlediğimde grup elemanlarının bu diyarlardan olmadığına inancım biraz daha güçleniyordu. Chris Cornell daha önce hiç duymadığım bir şekilde şarkı söylüyordu. Şarkı sözlerinde anlaması güç sözler kullanıyordu, ancak söylediklerini anladığınızda Cornell’e hayran olmama ihtimali ortadan kalkıyordu. Superunknown’u her açtığımda, ilk defa Fell on Black Days’i duyduğum ilk andaki heyecanın aynısını yaşıyorum. Bu kadar diri kalmayı başarabilen albümlerin kıymeti elbette ki çok büyük. Chris Cornell’in ölümünün ardından başka anlamları olacak Superunknown’un. Kendi adıma beni ben yapan şarkıların altına imza attığın için teşekkür ederim Chris Cornell.