Siyah beyaz bir fotoğraf. “Dinleyeceğiniz albümde yalnızca gitarım ve ben merkezdeyiz” mesajını veren son derece yalın ve samimi bir duruş. Steve Gunn’ın son uzunçaları The Unseen in Between’in kapak fotoğrafına yalnızca bir kez bakmak bile bütünü görmek için yeterli olacaktır. Albümü dinlemeye başladıktan sonra ise siyah ve beyazın buluşmasında yeni soluklar yakalamanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Brooklyn çıkışlı yetenekli müzisyen Gunn’ın soundu günümüz müziğinin zaman zaman dinleyiciye hissettirdiği sıkışmışlık hissine mesafeli bir duruş sergiliyor. Aynı anda klasik ve çağdaş olmayı başarabilen, tüm doğallığıyla yaşama ve yaşanmışlıklara dair izlenimler sunan müziğiyle nefes alabilmemiz için camları ardına kadar açıyor. İşini ustaca yapan bir insanı izlerken o işin zahmetsizce ortaya çıktığı yanılgısına düşebiliriz. Gunn’ın icra ettiği müziğe kulak verirken de benzer düşüncelere kapılmak mümkün. Zira diskografisine yakından baktığımızda müzikal bakışını adım adım sadeleştiren müzisyen, maharetlerini prodüksiyon alanında da güçlendirerek yerini sağlamlaştırıyor. Kariyerinin on beşinci uzunçalarının ise ilk notalardan itibaren hemencecik tanıdık bir intiba bırakacağına neredeyse şüphem yok. Albümün zamandan ve mekandan bağımsız oluşuyla yakından ilişkili bu hissiyat, şarkıların daha da parlamasını sağlıyor. The Unseen in Between kapağının da işaret ettiği gibi akustik gitar Gunn’ın sesinin ve ruhunun ekseninde. Albümün tonunu belirleyen açılış şarkısı New Moon yaylılar ve armonikanın eşliğinde dinleyiciyi kucaklıyor. Vagabond sevdiğimiz birçok şarkıdan esintiler bulabileceğimiz fakat kendi yolunu da çizebilmiş bir uzunçalara kulak verdiğimizi kanıtlayan parçalardan. Yitirdiği babasının ardından notalara döktüğü Stonehurst Cowboy’un gerçekliğin ortaya döküldüğü yürek burkan atmosferinde Gunn’ın söz yazarlığının gelişimini tüm şeffaflığı ile görüyoruz. Müzisyenin kedisi ile olan ilişkisinin bir portresini çizen ve Meg Baird’in geri vokalleriyle parlayan Luciano sakinliğiyle sizi içine çeken Morning is Mended ve ’90’lı yılların britpop soundundan izler taşıyan kapanış şarkısı Paranoid ıskalanmaması gereken parçalardan. Dinledikçe demlenecek ve değerlenecek bir albüm The Unseen in Between. Steve Gunn ise spot ışıklarından uzak durmayı seçtiği kariyer çizgisinde en sağlam formunu almaya çok yakın.