Günler koşuşturmakla geçip giderken neden var olduğunu unuttun. Neden olduğun sorunlarınsa farkında değilsin. Gülmek, eğlenmek istiyorsun. Hayat zaten çok zor. O yüzden müzik seni eğlendirsin, gerçeklerden uzaklaştırsın istiyorsun. Ama biz müziğin bir şeyler değiştirebileceğine inanıyoruz. Bizimle gel. Başlayalım mı? (Yazı: Yazın Kaçan)
6 Eylül ’19 Cuma günü yayımlanan Susamam bu sözlerle başlıyor. Sonrasında Şanışer’in çağrısıyla bir araya gelen Fuat, Ados, Hayki, Server Uraz, Beta, Tahribad-ı İsyan, Sokrat St, Ozbi, Deniz Tekin, Sehabe, Yeis Sensura, Aspova, Defkhan, Aga B, Mirac, Mert Şenel ve Kamufle dünyada ve ülkemizdeki en büyük problemlerden kadın hakları, kuraklık, hayvan hakları, faşizm gibi konularda tam on dört dakika elli dört saniye boyunca söylemek isteyip söyleyemediğimiz her şeyi söylüyor.
Herkesin bildiği gibi Türkçe rap şu sıralar altın dönemini yaşıyor. Hem dinleyicinin müziğe ulaşma ve tüketme alışkanlıklarının değişmesi hem de rapper’ların çoğunluğunun yeni kalmayı ve sürekli üretmeyi başarabiliyor olması bence bu yükselişteki iki önemli faktör. Buna rağmen son dönemlerde beni gerçekten heyecanlandıran, her yönüyle bu kadar etkileyen bir iş çıkmadığını da itiraf etmeliyim.
Rap yapmak, bu türün ortaya çıkışı itibariyle de söyleyecek sözü olan insanın işi. Sokağın, sesi duyulmayanların, susmak zorunda kalanların, kendi adına konuşamayanların müziğidir rap. Ülkemizde ve dünyada nasıl göründüğünün nasıl biri olduğundan daha önemli olduğu, fikrini söylemenin hakaret görüldüğü, cahillerin aydınlardan daha çok saygı gördüğü dönemler yaşıyoruz. İletişim, bilişim çağında olmamıza rağmen doğru haber almamızın lüks olduğu bu yıllarda güne on sekiz sanatçının yolunda gitmeyen her şeyi bir bir anlattığı Susamam ile başlamak hepimizi gururlandırdı. Ağlayarak, kızarak, gülerek, bunları söyledikleri için endişelenerek, kendimizden utanarak, hatırlayarak izledik hepimiz bu klibi. Dönemin çarpıcı bir özetini, yine bu dönemin sanatçılarından dinlemek ne zamandır özlemini duyduğumuz bir şeydi.
Müzikal anlamda on yedi kendi stilini oturtmuş rap sanatçısını bir araya bu kadar ustaca getirmek de kolay değil. Neredeyse on beş dakika olan parçayı dinlerken bütünlük asla bozulmuyor ama her yeni isimle hem görsel, hem de müzikal anlamda yepyeni ve kendine has bir tat alıyorsunuz. Bunun için aynı zamanda klibin yönetmenliğini de yapan Şanışer’i ve parçanın prodüktörlüğünü yapan Murat Acar’ı ayrıca kutlamak lazım.
Susamam yayına girdikten kısa süre sonra Twitter’da trending listesinde bir numaraydı. Klip saatler içinde milyonluk izlenmelere ulaştı. “Hiç rap dinlemezdim ama bütün parçayı bayılarak dinledim / izledim” diyenler çoğaldı. Herkes Susamam ile ilgili konuştu, paylaşımlar yaptı ve Susamam kampanyası oluşturularak derneklere yardım edilmeye başlandı.
Susamam bence son günlerdeki satın alınmış dinlenme sayıları tartışması için de harika bir örnek oldu. Samimi, gerçek ve kaliteli bir iş ortaya koyduğunuzda dinleyici sizi zaten sahipleniyor ve ne kadar izlendiğinizin bir önemi kalmıyor. Milyonluk dinlenme / izlenme sayılarına ulaşmış isimleri yıllar sonra belki hatırlamayacakken onlarca derneğe bağış yapılmasını, yeni konuşmalar başlamasını sağlamış bu şahane parçayı, klibi ve bu işin arkasındaki değerli sanatçıları kimse unutmayacak. Çünkü Aga B’nin de dediği gibi “Biz façası değil de eli temiz bir nesiliz.”
