Dünyanın çeşitli yerlerinden kültürlerini alıp gelmiş üyeleri ve birbirinden bağımsız birçok müzik tarzını orta noktada buluşturmaları ile Thieves Like Us dinleyebileceğiniz en başarılı gruplardan biri.
2012’de yayımladıkları Bleed Bleed Bleed albümü ile verdikleri emeğin karşılığını bulamasalar, hatta iki üyeleri grubu terk etmiş olsa da vokal Andy Grier karanlığı geçerek aydınlığa doğru yol alıyor. Kendi adlarını taşıyan yeni albümlerinde ise bunu hissetmek biraz güç. Küçücük bir odada mezarlığa bakan cama karşı albüm yazdığınızda ister istemez karanlık melodiler ortaya çıkarıyorsunuz. Thieves Like Us da bu karanlığı iliklerinize kadar hissettiğiniz bir albüm. Önceki albümlere kıyasla hip-hop etkilerinden sıyrılmış, daha da elektronik ağırlıklı ve yoğun tınılı kayıtlardan oluşuyor. Albümde Grier’in önceki röportajlarında sık sık bahsettiği club-dance müziğine uyan bir açılış yapıyorlar. Ancak grup Berlin’de herhangi bir klüpte çalacak elektronik bir müzik yapmaktan uzakta kalıyor. Thieves Like Us’ın şarkılarındaki punk ruhu esinlenmeleri, tekrar edici ve akıcı melodileri grubu klüp müziğinden ayrı bir yere koyuyor. İlk şarkı Dani‘nin ardından farklı ve dinamik yapısı ile dikkat çeken Tears geliyor. Arka vokalleri ve vokallere muhteşem bir uyumla yazılmış bas gitarıyla albümün en iyi işlerinden biri oluyor. Özellikle şarkının en sonuna geldiğinizde vokaller kesilip bas gitarla baş başa kaldığınızda iki parçanın da bir bütünü oluşturacak usta bir şekilde yazıldıklarının farkına varıyorsunuz. Albümde dikkat çeken bir diğer şey ise gitarların kullanımı oluyor. Elektronik tınıları destekleyen ve güçlendiren gitar soloları ile grup harika bir iş çıkarıyor. Özellikle Moon şarkısının sonunda bu durumu canlı kanlı görüyoruz. Albümün geri kalanında ise kullandıkları teknikleri yeniden yaratarak ürettikleri yeni melodileri görüyoruz. Mesela Child Star özgün arka vokalleri ve ona uyan bas melodisi ile Tears‘a selam çakıyor. Sonuna geldiğinizde öne çıkan gitar solosu ise akla Moon şarkısını getiriyor. Yine de albüm kendi içinde yaratıcılığını koruyor ve tekrara düşmüyor. Thieves Like Us, henüz daha hakkettiği ilgiyi alamamış olsa da ortaya harika bir iş çıkarıyor. Kaçırmak istemeyeceğiniz bir albüm olduğunu söyleyebilirim.