Yirmi iki yaşındaki Belçikalı modern pop temsilcisi Shana Seminara ya da sahne mahlasıyla Tanaë kısa süre önce çıkış albümünü yayımladı ve sesini daha fazla insana ulaştırmak hedefinde önemli bir eşiği geçti. Genç müzisyenle bir araya geldik ve müzik yaşamına dair konuştuk. (Çeviri: Ece Kerdige)
İstanbul’dan selamlar. Umarım her şey yolundadır. Öncelikle nasılsın Tanaë?
Hey! Harikayım, sorduğun için teşekkürler!
Tanaë’nin müziği genellikle minimalist electronic wave ve pop cover olarak karakterize ediliyor. Yapmak istediğin müziğin türü ne aslında?
Müziğimin genel olarak minimalist olduğunu kabul ediyorum. Basit ve üç boyutlu sesleri seviyorum. Ama aynı zamanda yapmak istediğim müzikle R&B ve soul müziğinin büyük etkileri olduğunu söyleyebilirim. Şarkımı yaparken hangi seslerden oluşmasını istediğimi biliyorum. Sevmediğim bir şeyi duyar duymaz başka bir şeye geçiyorum ve beğenirsem doğrudan anlıyorum.
Aslen Liègelisin ve Fransızca konuşuyorsun. Neden şarkılarını İngilizce söylüyorsun?
Yapmak istediğim müziğin İngilizce olması bana özgürlük katıyor ve kendimi o dilde ifade etmek Fransızca ile ifade etmekten daha kolay. İngilizce ile kendimi daha özgür, daha az utangaç hissediyorum.
Bu arada yeni stüdyo albümün Talking to Myself için tebrikler ederiz seni. Bu konuda hakkında neler hissediyorsun?
Çok teşekkür ederim! Gerçekten gurur duyuyorum. Bu benim ilk albümüm. Yapım ekibimle yazıp besteleyerek çok şey öğrendim ve seyircinin tepkisini görmek harikaydı.
Şarkılarına bakılırsa, çok reflektif biri gibi görünüyorsun. Bu doğru mu?
Evet öyle. Duygularım hakkında pek konuşamıyorum. Zihnimde birçok şey yer kaplıyor ve sorular zihnimi sürekli meşgul ediyor. Bu yüzden deneyimlediğim şeyler hakkında yazıyorum ve sonra onlar zihnimi terk ediyorlar.
— — —
Ona ait debut uzunçalar Talking to Myself’in 9 Mayıs ’19 tarihinde G-Major Records / Razaki Müzik aracılığıyla yayımlandığını belirtelim. Tanaë hakkında detaylı bilgi ve güncel aksiyonlar için ilgili Facebook, Instagram, Apple Music, Spotify sayfalarını radarınıza ekleyebilirsiniz.
— — —
Müzik dışında ne yapmayı seviyorsun? Bu müziğini nasıl etkiliyor?
Her haliyle sanatı seviyorum! Bir sanat okulundayım. Grafik tasarım okuyorum. Burada keşfettiğim ve öğrendiğim her şey, yaptıklarım hakkında eleştirel kalmama yardımcı oluyor.
Müziğin için en büyük ilham kaynağın nedir?
Yaşadığım her şey.
Lütfen bize müziğini yazma sürecinden bahset.
Benim yazma süreci genellikle hayatımda deneyimlediğim şeylerle ya da dikkatimi çeken bir şey ile başlar. Bazı şeyleri derinlemesine bilmem ve insanların ilişki kurabileceği şeyleri yazabilmem için ilhama ihtiyacım oluyor, bence bu önemli.
Gelecek için planların neler?
Yakın gelecekte spagetti yiyeceğim. (Gülüyor) Daha ciddi olursam biz zaten ikinci albüm üzerinde çalışmaya başladık ve benim daha geliştirmek için sabırsızlandığım bir sürü şey var. Ayrıca 2020’de yer alacağım şovlar üzerine çalışıyorum. İlk konser ocak ayında Hollanda’da Eurosonic Festivali’nde olacak ve benim için muhtemelen yılın en önemli şeylerinden biri. Sahneye geri dönmek için sabırsızlanıyorum!