Zaman Makinası köşemizin on dokuz numaralı yazısı yayında. Makinamızın bu yeni yolcuğunda kontrol masasını Doğu Yücel‘e emanet ediyoruz. Eğer hazırsanız Yücel’in kalemiyle metal dünyasından beş albüme doğru yola çıkalım.
A Night at the Opera – Queen
Müziğe dair sevdiğim her şeyin olduğu bir albüm bu. Hard rock, rock’n’roll, progresif rock, heavy metal, broadway müzikalleri, country, caz, pop, klasik müzik, opera, disco… Queen’in tüm bunlara yer verecek kadar müzikal yelpazesini açıp albüm bütünlüğünü koruması inanılmazdır. Grubun sadece dördüncü albümü olmasına rağmen ustalık eseridir. Herkes Bohemian Rhapsody‘i bilir ama Prophet’s Song, Love of My Life ve Death on Two Legs gibi klasikler de bu müzik kutusunda yer almakta.
Images and Words – Dream Theater
Dream Theater’ın rüya kadrosuyla kaydettiği ilk albüm. Bu kadro daha sonra Awake‘i kaydetti ve Kevin Moore’un ayrılmasıyla grup bir daha duygu ve teknik arasındaki ideal dengeyi tutturamadı. Images‘da progresif rock tınısı grubun diğer albümlerine nazaran metal’e göre daha baskın ama yine de metal nerd’lerine hitap edecek bolca detay var. Bu albümü düşündüğümde aklıma hep “güzel” sıfatı gelir, dinlediğim en güzel albümdür, tablo gibi kapağından kristal berraklığındaki sound’una, şairane sözlerinden eşsiz müziklerine kadar…
Keeper of the Seven Keys Part 2 – Helloween
Ne zaman canım sıkılsa elim bu albüme gider. Aynı anda adrenalin ve endorfin salgılamanıza neden olan bir albümdür. Motive edici pozitif şarkı sözleri, heavy metal’in 1998’de müzikalite açısından geldiği yeri belgeleyen müthiş enstrüman kabiliyeti ve albümün kayıtlarında on dokuz yaşında olan Michael Kiske’nin vokal performansı bu albümü eşsiz kılar. Metal’in ciddi ve ketum ruh halinde kırılmaya sebep olan şakalı şarkıları da mühimdir.
Rools 4 Fools – Dr. Skull
Ankaralı kült grup Dr. Skull’ın ikinci albümü tüm zamanlarda en çok dinlediğim albümlerden olmalı. Bu da oldukça eklektik bir albüm. Ne ararsanız var. Rock, metal, punk… 1992 yılında yayımlanmış albüm zamanının çok ilerisinde. Sadece Türkiye için değil, dünya için de. Nu-metal portakalda vitaminken rap vokalli metal şarkısı Metal on Metal, gaydalı pop-metal şarkısı Rain bunun göstergelerinden. Tabii albümü överken irrasyonel faktörleri unutmamalı: Duygu, samimiyet ve ruh. Buram buram…
Seventh Son of a Seventh Son – Iron Maiden
Hayatımı değiştiren grubun hayatımı değiştiren albümü. Bu albümle ilgili bazı objektif bilgiler, müzikalitesiyle ilgili bazı görüşler dile getirebilirim ama hepsi anlamsız aslında. İşin özü son derece sübjektif ve irrasyonel çünkü. Seventh Son of a Seventh Son bir sihir gösterisidir. 2013’te albümle aynı ismi taşıyan şarkı İnönü Stadyumu’nda çaldığında herkesi olduğu yerde kitleyen o hipnoz seansı gibi bir şeydir, tarife gerek yoktur.